Oy hakkı hareketinin savunucusu bir fabrika kızı: Harriet Hanson Robinson

Yoksul bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. 10 Yaşında değirmen adı verilen tekstil fabrikasında boş bobinleri dolduran bir çocuk işçiydi. Daha sonra kendini eğitti, nispeten iyi koşullarda çizim kızı olarak çalışmaya başladı. Grevlere katıldı, gazetecilik yaptı, evlendi, çocukları oldu… Amerikan Suffragette hareketinin en önünde yer aldı.
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com
Fitnat Durmuşoğlu fitnat.d@hotmail.com

Yoksul bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. 10 Yaşında değirmen adı verilen tekstil fabrikasında boş bobinleri dolduran bir çocuk işçiydi. Daha sonra kendini eğitti, nispeten iyi koşullarda çizim kızı olarak çalışmaya başladı. Grevlere katıldı, gazetecilik yaptı, evlendi, çocukları oldu… Amerikan Suffragette hareketinin en önünde yer aldı.

Harriet Jane Hanson, Harriet Browne ve William Hanson’ın dört çocuğundan ikincisi olarak 8 Şubat 1825 yılında Boston, Massachusetts’te doğdu. Anne ve babası erken İngiliz yerleşimcilerin soyundan geliyordu. Harriet altı yaşındayken babası öldü. Annesi dört küçük çocukla kaldı. O zamanlar, bir ailenin maddi ihtiyaç nedeniyle dağılması olağandışı bir durum değildi, ancak Harriet’in annesi ailesini bir arada tutmaya kararlıydı. Komşusu olan bir genç Harriet’i evlat edinerek yükünü hafifletmeyi teklif ettiğinde, Bayan Hanson, “Hayır, günde bir öğün yemek yerim ama çocuklarımdan ayrılmayacağım” dedi. Hanson, Boston’da yiyecek, şeker ve yakacak odun satan küçük bir dükkân işletmeye başladı. Aile, dükkânın arkasındaki bir odada tek yatakta yatıyordu.

Bayan Hanson’un teyzesi ona Boston’un kuzeybatısında hızla gelişen bir tekstil kasabası olan Lowell’de, işçi kızların yaşadığı bir pansiyonu işletmeyi önerdi. Güvenli iş ortamında, nakit ücret alarak geçimlerini sağlamak isteyen kadınlar New England’ın dört bir yanından bu fabrika kasabasına akın etmişti. Kendilerine değirmen kızları diyorlardı. Hanson 1832 yılında dört çocuğuyla tekneye atladı ve Middlesex Kanalı’ndan Lowell Massachusetts’e kısa bir yolculuk yaptı. Lowell’daki Tremont Mills‘de pansiyon görevlisi olarak çalışmaya başladı. Çok çalıştı. Tüm yemek pişirme, temizlik ve alışverişle ilgilenerek 40 kişilik bir evi yönetti. Artık geliri sabit ve güvenliydi.

On yaşında işçiliğe başladı

Harriet on yaşındayken, çalışma koşullarının kötü ve ücretlerin düşük olduğu Lowell fabrikalarında çalışmaya başladı. Annesinin ek gelire ihtiyacı vardı ve Harriet yardım etmek istiyordu. Eğirme makinesindeki dolu bobinleri boş bobinlerle değiştiren kişi, “takıcı” olarak işe başladı. Takım değiştiriciler için her saatin sadece on beş dakikası gerekiyordu. Geri kalan zaman, diye yazmıştı daha sonra, “kendilerine aitti ve gözetmen kibar olduğunda, okumalarına, örgü örmelerine ve hatta değirmen bahçesinin dışına çıkıp oynamalarına izin veriyordu.” Haftada iki dolar kazanıyordu.

Burada çalışan işçiler koşullardan memnun değildi. Harriet, gençlik yıllarında iki greve tanıklık etti. İlk grev, 1834 yılında oldu. İşçiler ücretlerdeki yüzde 15’lik bir kesintiyi protesto etmek için bir cumartesi sabahı saat 11.00’de işi bıraktılar. Değirmen sahipleri, kadınların bu direnişi karşısında şaşırdılar ve grevdeki işçilere Amazonlar adını verdiler. Bu grev, tekstil endüstri tarihindeki ilk organize protesto vakalarından biriydi ve endüstriye büyük zarar verdi. Grev sonucu işten atılan işçiler birikimlerini kasabanın bankalarından çekip eve döndüklerinde bankalar boşaldı. 1836 yılında, fabrika sahipleri ücretleri yüzde 12,5 oranında azaltan maaş kesintisine gitti. Kadın işçiler, Lowell Mill Girls (Lowell Değirmen Kızları) Derneği’ni kurup grev örgütleyerek buna hemen karşılık verdi. Harriet de greve katılanlar arasındaydı. Grev anılarından bahsederken: “Kızlardan biri bir pompanın üzerinde durdu ücretleri düşürmeye yönelik tüm girişimlere direnmenin görevleri olduğunu ilan etti. Bu, Lowell’da ilk kez bir kadının topluluk önünde konuşmasıydı ve bu olay dinleyiciler arasında şaşkınlık yarattı” diyordu. 1.500’den fazla fabrika işçisi genç kadın sokaklara döküldü ve neredeyse kasabayı işgal etti. Lowell’in tekstil fabrikaları, kapasitesinin çok altında çalışmaya başladı. Bir ay süren bu grev sonucunda birkaç fabrika ücret kesintisini iptal etti.

İlk grev ilk adım

.

Harriet Hanson otobiyografisinde şöyle yazıyordu: Kızların çıkacağı gün geldiğinde, önce üst odadakiler başladı ve o kadar çok kız ayrıldı ki değirmenimiz hemen kapandı. Sonra, odamdaki kızlar kararsız, ne yapacaklarını bilemez halde durup birbirlerine, “Yapar mıydınız?”  ya da “Çıkalım mı?” diye sorduklarında hiçbiri yola çıkma cesaretini bulamadı. Dışarı çıkmayacaklarını düşündüm ve çocuksu bir kabadayılıkla, “Ne olduğu umurumda değil,” diyerek ilerlemeye başladım. “Başkası yapsa da yapmasa da ben katılıyorum” dedim,  yürüdüm ve diğerleri beni takip etti.” Harriet daha sonra eyleminin, pansiyonda bir matron olarak ek geliri kullanabilecek olan annesine zarar verdiğini fark edecekti. Annesi, kızının greve katılmasının bir sonucu olarak pansiyondaki işini kaybetti. Harriet bobin değiştirici olarak çalışırken, yoksulluklarına rağmen, her gün okula gitti, cumartesi günleri de bir dikiş okulunda eğitim aldı. 15 yaşında, Lowell Lisesi’nde Fransızca, Latince ve İngilizce gramer ve kompozisyon okumak için değirmenden iki yıl ayrıldı. Zemin katında kasap dükkânı olan ahşap bir binada okudu. Oradayken iki makale yazdı: Poverty Not Disgraceful (Yoksulluk Utanç Verici Değil) ve Indolence and Industry (Tembellik ve Sanayi) yazılarında yoksulların dürüst emeğini övdü.

Harriet büyüdüğünde, fabrikada en çok arzu edilen pozisyonlardan biri olan çizim kızı oldu. Çizim yapan kızlar, çözgü ipliklerini, koşum takımı ve kamıştan çekerek, kirişleri dokuma tezgâhı için hazır hale getiriyordu. Beceri, çevik ve istikrarlı bir el gerektirse de, bu iş çok zorlayıcı değildi. Kadın işçilere saat başına değil parça başına ödeme yapıldığından, kendi hızlarında çalıştılar. Fabrikalarda çalışmak zordu. Sabah 5’te güne başlayan işçiler, akşam 7’ye kadar, arada sadece iki kez yarım saatlik yemek molası veriyorlardı. Harriet, böyle bir tempoya itiraz etmiyor ama erken kalkmaktan yakınıyordu. Değirmenlerin içinde, makine gürültüsü sağır edici olabiliyordu. Bir çizim kızı olarak Harriet, değirmenin en işlek ve en gürültülü kısmından uzakta küçük odalarda çalışıyordu. Lowell, o zamanlar kadınlar için eğitim ve kültürel fırsatlar açısından zengindi. Kütüphaneler, kitapçılar, akşam okulları, konferanslar, konserler ve balolar vardı. Harriet, değirmen kızlarının çalışırken ezberleyebilmeleri için tezgâhlarına şiir ve ilahi astıklarını anlatır.

Göçmen işçiler sağlıksız konutlarda tüberküloz oldular

1840 yılında Lowell’de kadınlar tarafından The Lowell Offer adlı dergi çıkarılmaya başlandı. Bir nüshası yaklaşık altı sente satılan 16 sayfalık bir dergiydi. Dergide değirmen kızları tarafından yazılmış şiirler, makaleler ve hikâyeler yer alıyordu. Harriet dergiye birkaç şiir yazdı ve daha sonra da derginin tarihçisi oldu.

1841 yılında değirmen işçileri kendilerine makine gibi davranıldığını söyleyerek insanlık dışı koşullardan şikâyet ediyorlardı. Yıllar geçtikçe, fabrikalar üretimi hızlandırdı ve işçilere daha fazla iş yükü bindi. Ücretler düştü ve çalışma koşulları kötüleşti. Muhabirler, fabrika işçilerinin durmadan çalıştığını ve “artık çalışamadıklarında ölmek için evlerine gittiklerini” anlatıyordu.

Kadın İşçiler, halkın desteğiyle daha kısa bir iş günü (on saat) ve daha iyi ücretler için mücadele etti. 1800’lerin ortalarından sonlarına doğru, değirmen kızlarının yerini daha düşük ücretlerle çalışmaya istekli göçmenler aldı. Lowell, Lawrence ve Holyoke gibi değirmen kasabaları, çoğu göçmen olan değirmen işçileriyle doldu. Konut azdı, insanlar havasız, tıkış tıkış konutlarda tüberküloz, kolera ve tifo salgınlarına maruz kaldılar. 25 yaşın altındaki her üç iplikçiden biri, fabrikada on yılını tamamlamadan ölüyordu.

Harriet, daha sonra Daily Whig‘in editörü, köleliğe şiddetle karşı çıkan, Özgür Toprak Partisi‘nin destekçisi olan William Stevens Robinson ile 1848 yılında Şükran Günü’nde evlendi. Fabrikada çalışmayı bıraktı. Çiftin dört çocuğu oldu, birini genç yaşta kaybetti ve iki yakasını bir araya getirmek için çoğu kez mücadele etti. Çift bir süre Concord, Mass.’da yaşadı.

 Oy Hakkı Hareketine katıldı

1858 yılında Boston’dan beş mil uzakta yeni bir yerleşim banliyösü olan Malden, Massachusetts’e taşındı ve tren istasyonundan iki blok ötede bir ev satın aldılar. Burası hayatının geri kalanında Harriet’in evi oldu. İlk başta, William Robinson bir gazeteci olarak geçimini sağlamak için mücadele etti fakat görüşlerinden dolayı iş bulamıyordu. Meyve ve sebze yetiştirdikleri geniş bir bahçeleri vardı, tavuk yetiştirip yumurta satarak biraz para kazandılar. İç savaştan sonra, 1862 yılından itibaren on bir yıl boyunca, Massachusetts Temsilciler Meclisi’nin kâtibi olarak iş buldu. ABD’li politikacı Benjamin Butler onu zorla görevden aldı.

1868 yılında Harriet, Lucy Stone liderliğindeki American Woman’s Suffrage Association’a (AWSA) (Amerikalı Kadınlara Oy Hakkı Derneği) katıldı ve Malden kadınlar kulübünü kurdu.

Mart 1876 yılında kocasının ölümünün ardından, kadınların oy hakkı hareketinde giderek daha aktif hale geldi. Harriet, kızı Harriet Lucy Robinson Shattuck ile birlikte National Woman Suffrage Association of Massachusetts’i (Ulusal Massachusetts’li Kadınlara Oy Hakkı Derneği) örgütledi ve Julia Ward Howe’un New England Kadınlar Kulübü’nü kurmasına yardım etti. Susan B. Anthony’nin organizasyonuyla ilişki kurdu ve Elizabeth Cady Stanton’la yoğun bir şekilde yazıştı. Ulusal Kadınlara Oy Hakkı Derneği 26 Mayıs 1881 yılında Boston’daki Tremont Tapınağı’nda açıldığında, Harriet Robinson delegeleri ve konukları karşıladı. “Kadınların siyasi haklarına ilişkin büyük sorunu yalnızca yasama organına veya devletin seçmenlerine güvenmenin güvenli olmadığına inanıyoruz. Bu nedenle kararlı Massachusetts kadınlarının görevi aktif bir çalışma düzenlemektir.” diyordu.

Güçlü kadınlara ihtiyaç var

Harriet, hem konuşmalarıyla hem de yazılarıyla oy hakkının zorlu bir savunucusu oldu. Kadınların ilerlemesine derinden bağlıydı ve sesini onlar adına kullandı. Harriet Robinson 1881 yılında şöyle yazıyordu: “Uygarlık tarihinde hiçbir zaman, kadınlar bugün Massachusetts’te sahip olduğu siyasi, yasal veya sosyal konumu eline geçiremedi. Sürekli yeni istihdam yolları açılıyor ve kamuda da her alanda terfi ederek, yeteneğini gösteriyor. Kadınlara zaferlerinin bu ilk aşamasında kazandıklarını korumak ve hayatlarına giren yeni ayrıcalıkları sadakatle kullanmak kalıyor… Eğitimli liderlere ihtiyaç var – güçlü kadınlara. Kamunun karşısına başkan olarak ya da konuşmacı olarak katılmaya ve kadınlara rehberlik etmeye istekli olanlara…”

1889 yılında ABD Kongresi’ne oy hakkı savunucusu olarak taleplerini sundu. Aynı zamanda, 1890’lı yılların başında Kadın Kulüpleri Genel Federasyonu’nu kuran ve yönetim kurulunda görev yapan ilk kadın oldu.

Daha sonra, 1898 yılında yayınlanan Loom and Spindle: Life Between the Early Mill Girls adlı kitabında bir değirmen kızı olarak deneyimlerini yazdı. Daha sonraki yıllarda Harriet Robinson’dan sık sık bir değirmen kızı olarak hayatı hakkında ders vermesi istendi. Bu derslerde değirmenlerde çalışan kadınlarla tanıştı ve çalışma koşullarının hatırladığından çok daha kötü olduğunu öğrendi. Robinson, hayatının son yıllarını ailesiyle birlikte, çalışarak, okuyarak, yazarak ve dikiş dikerek geçirdi.

22 Aralık 1911 yılında Malden’deki evinde öldü.

Kaynak

Harriet Hanson Robinson – Freedom’s Way National Heritage…  http://freedomsway.org ›

Harriet Hanson Robinson, Lowell Mill Girl – New England…  https://www.newenglandhistoricalsociety.com

Harriet Hanson Robinson – Biography   https://biography.yourdictionary.com ›

Harriet Hanson Robinson | Penny’s poetry pages Wiki   https://pennyspoetry.fandom.com ›

Harriet Hanson Robinson (August 2, 1825 – Prabook   https://prabook.com › web

Lowell Mill Girls (Lowell Fabrikası Kızları) | Ekmek ve Gül  https://ekmekvegul.net 

Harriet Hanson Robinson – Wikipedia https://en.wikipedia.org ›

Paylaş:

Benzer İçerikler

Viyana’da burjuva bir ailede dünyaya geldi. Kendi kendini yetiştirerek sosyalist oldu. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin parti programının kadın bölümünü o yazdı. Yaşamı boyunca kadın işçilerin iş sağlığı- güvenliği ve seçme seçilme hakkı için savaştı. Sürgünde yaşamını yitirdi.
Oda hizmetçisi olarak işe başladı. Ev hizmetlilerini bir birlik (*) çatısı altında örgütledi ve birliğin başkanı oldu. Viyana Kent Konseyine girdi ve ev hizmetlilerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi için uğraş verdi. Ağır kayıplar yaşamasına rağmen mücadeleye devam etti.
1983 Britanya’da büyük toplumsal çekişmelerin yaşandığı bir yıldı. Liverpool’da yüksek düzeyde sınıf mücadelesi yaşanıyordu ve kadın işçiler bu eylemlerde önemli rol oynuyorlardı.
1974’te kadınların sendika liderliğine yardımcı olmak ve TİS görüşmelerinde kadın sorunlarına daha fazla ağırlık vermek için kurulan ilk ulusal sendikal kadın örgütü İşçi Sendikası Kadın Koalisyonu’nun (CLUW) kurucularından olan Myra, bu konferansa başkanlık yaptı. CLUW’un ilk konferansına ülke çapında 82 işçi sendikası’ndan 3.000’den fazla kadın katıldı.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!