Fitnat Durmuşoğlu fitnat.d@hotmail.com
Nathalie Lemel, kitap ciltleyen işçilerdendi. Evlendi, üç çocuğu oldu, hayırsız kocayı boşadı, iş bulmak üzere çocuklarıyla Paris’e gitti. Ciltçilerin grevlerinde en öndeydi. Sosyalist harekette kadın emeğinin görünürlüğü için çalıştı. Paris Komünü’nde barikatlardaki kadınları örgütledi. Yenilgiden sonra sürüldü, işkence gördü. Sürgünden sağ çıktı ve “mücadeleye devam” dedi.
Nathalie Lemel, Nathalie Perrine Duval olarak 26 Ağustos 1827 yılında Brest’te doğdu. 12 yaşına kadar öğrenim gördükten sonra kitap ciltçisi olarak hayatını sürdürmeye başladı. 1845 yılında kendisi gibi ciltçi olan Jerome Le Mel ile evlendi (daha sonra Lemel olarak yazıldı) ve üç çocukları oldu. 1849 yılında Quimper’e yerleştiler ve burada bir kitap dükkânı açtılar. Ancak bu işi 1861 yılına kadar sürdürebildiler. Jerome’nin içkiye aşırı düşkünlüğü sebebiyle iflas ettiler. Nathalie eşini terk etti ve üç çocuğunu da alarak iş bulmak için Paris’e gitti. Paris’te ciltçi ve perakendeci olarak çalıştığı sıralarda sosyalist hareket ile tanıştı. 1864 yılında, Avrupa’daki çalkantılı sosyal iklimin ortasında Londra’da Asociación Internacional de los Trabajadores ( IWA–AIT) (Uluslararası İşçi Derneği) diğer adıyla First International kuruldu. Ağustos 1864 yılında Paris’teki ciltçiler greve gitti. Bu grevde aktif olarak çalıştı.
1865 yılında Nathalie, Birinci Sosyalist Enternasyonal’e katılarak, işçi örgütlenmesinin yasak olduğu o günlerde işçilerin birliği ve mücadelesi için çalışmaya başladı. Nathalie grev komitesine üye ve o dönem bir kadın için çok nadir görülebilecek bir konum olan sendika delegeliğine seçildi. Bunun sonucu olarak sadece yoldaşlarının değil polisin de dikkatini çekti. Hakkında hazırlanan polis raporlarında onun için “Siyasetle uğraşır, gazeteleri yüksek sesle okur, sık sık siyasi ortamlara gider” ibareleri yer aldı.
Sosyalist harekette kadın emeğini görünür kıldı
Nathalie, kadın erkek arasındaki ücret eşitsizliği ve kadınların her alandaki hak ve özgürlükleri için mücadele etti. İşçilerin grevleri sırasında kendisi gibi bir ciltçi, sosyalist bir aktivist olan Eugène Varlin ile tanıştı ve birlikte tüm işçilerin yararlanacağı gıda kooperatifi olan La Ménagère (Ev Hanımı) ve bir işçi restoranı olan La Marmite’i (Çömlek) kurdu. Yemeklerin hazırlanmasında çalıştı. Restoran aracılığıyla yoksullara ucuz yiyecek ve yemek sağladı.
Paris Komünü isyanı 18 Mart 1871 tarihinde başladığında Nathalie, La Marmite’deki çalışmalarına devam etti. Kadın kulüplerinde aktif rol aldı. Club de l’école de Médicine‘de sık sık konuşmalar yaptı. Bu konuşmalar Elisabeth Dmitrieff ile birlikte, 11 Nisan’da Paris’in Savunması ve Yaralıların Bakımı için Union des Femmes’in (Kadınlar Birliği) kurulmasına yardımcı oldu ve merkez komite üyesi seçildi. Birliğin yaklaşık 1800 üyesi vardı ve Paris’teki en büyük kadın örgütüydü. Üyeler, kadın hakları üzerine halka açık toplantılar düzenlediler, sadece erkekleri savaşta destekleyerek değil, kendi kendilerine savaşarak da düşman birliklerine karşı mücadeleye katıldılar. Nathalie kadın emeğinin sosyalist mücadele içerisinde görünür olmasını sağladı.
Adaya sürgüne gönderildi
Kanlı haftaya (Semaine sanglente) kadar Paris şehri komün tarafından yönetildi. 21 Mayıs 1871 yılında Femmes Birliği 4. bölgede son kez toplandı. Toplantının sonunda Nathalie, les Batignolles’i savunmak için Citoyennes’i kırmızı bayrak altında sokaklara çıkardı. 120 kadın birkaç saat boyunca Place Blanche’daki barikatı tuttu. Union des Femmes’in önemli bir organizatörü olan terzi Blanche Lefebvre de dâhil olmak üzere pek çok kişi olay yerinde öldürüldü. Durum kötüleşince, Nathalie yaralılara baktığı Place Pigalle’e geri döndü.
Komünün yenilgisinden sonra, 21 Haziran 1871 yılında Nathalie tutuklandı. Kendini öldürmeye çalıştı ve ardından bir yıl hastanede yattı. 10 Eylül 1872 yılında Savaş Konseyi’nin karşısına çıktı. Union des Femmes’i yönetmek de dâhil olmak üzere suçlandığı tüm eylemlerin sorumluluğunu üstlendi. “Dört kadınla birlikte bir manifesto hazırladım. Çalışan kadınlara bir çağrı taslağı hazırladım. Barikat yapımında işbirliği yaptım. Kulüplerde konuştum…”
Askeri mahkeme, Versailles’de cezaevine konulan Nathalie’den pişmanlık belirtip af dilemesini istedi. Bunu şiddetle red eden Nathalie, Ağustos 1873 yılında Louise Michel de dâhil olmak üzere diğer 19 kadınla beraber, eski bir fırkateyn üzerindeki demir kafeslere kilitlendi ve Güney Pasifik’teki Nouvelle-Calédonie’ya (Yeni Kaledonya) sürüldü. Nathalie oraya vardıklarında kendilerine erkek mahkûmlarla aynı muamelenin yapılmasını istedi. Hasır kulübelerde yaşadıkları Ducos yarımadasına gönderildiler, zincir ve kamçı ile cezalara çarptırıldılar. Birçok kadın zorlu koşullarda öldü, zayıf ve hasta olmasına rağmen Nathalie hayatta kaldı.
Paris’te bir Nathalie Lemel meydanı
Nathalie, Ducos yarımadasındaki üç yıllık hapis hayatından sonra dönemin Cumhurbaşkanı Félix Faure tarafından ilan edilen genel af ile Paris’e döndü. Burada L’Intransigeant Gazetesi’nde çalışmaya başladı. İşçilerin, kadınların, hakları için politik alandaki mücadelesini sürdürdü. 25 Mayıs 1921 yılında Ivry-sur-Seine Bakımevi’nde yaşamını yitirdi. 2007 yılında, Paris’in 3. Bölgesinde daha önce adı bilinmeyen bir meydana, bölge konseyinin kararıyla 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü’nde Nathalie Lemel adı verildi. Ayrıca sokak sanatçıları Guy Denning ve Shoof, Brest’in Pontanézen semtinde onu kutlamak için duvara resmini çizdi.
Kaynak
Nathalie Lemel, militante anarchiste – L’Histoire par les femmes https://histoireparlesfemmes.com
Nathalie Lemel – Wikipedia https://en.wikipedia.org
http://kadinlarsokakta.org/2014.06.02/paris-komununde-bir-anarsist-feminist-nathalie-lemel/
https://kaosgl.org/gokkusagi-forumu-kose-yazisi/paris-komunursquonde-bir-anarsist-feminist-nathalie-lemel
https://gazetekarinca.com Ne af diledi ne de uzlaştı: Paris Komünü devrimcilerinden Nathalie Lemel
Komünün Asi Kadınları – Gay L. Gullıckson http://marivi-hypatia.blogspot.com/2011/07/nathalie-lemel.html
https://www.retronews.fr/politique/echo-de-presse/2021.03.15/nathalie-le-mel