Pavyonda tuvaletçilik yapan Ayten’in öyküsü: Herkes Kocama Benziyor

Yapımı Kadıköy Emek Tiyatrosuna ait olan Alis Çalışkan’ın yazdığı, Hakan Emre Ünal’ın yönettiği ve Pınar Güntürkün’ün incelikle işlenmiş oyunculuğu ile Ayten’in hikâyesinin paydaşları oluveriyoruz bir anda.
Paylaş:
Songül Öztürk     sozturk642@gmail.com

Yapımı Kadıköy Emek Tiyatrosuna ait olan Alis Çalışkan’ın yazdığı, Hakan Emre Ünal’ın yönettiği ve Pınar Güntürkün’ün incelikle işlenmiş oyunculuğu ile Ayten’in hikâyesinin paydaşları oluveriyoruz bir anda.

Sezonu Fenerbahçe Baraka Cafe’de açan Kadıköy Emek’in emek emek işlenmiş bir oyununu anlatmak istiyoruz sizlere. Oyun deniz kenarında oynanıyor alana girmemizle Ayten karakterinin kurulduğu mekânında söylediği türkülerle karşılanıyoruz. Kendi sosyokültürel penceresinden bir bir anlatıyor Ayten, önceleri evlere temizliğe gitmesinden, o işi bırakma nedeninden aşk mıdır değil midir emin olamadığı o histen, pavyondaki arkadaşlarından, çocuklarından, en çok da onu bırakıp giden eşinin ardında kalbinde taşıdığı, içinden bir türlü koparamadığı öfkesinden, etkileşim içinde olduğu kişilerin onda bıraktığı hislerden bahsediyor. Öfkeyi öyle bir tarif ediyor ki Ayten öfkenin içinden çıkılmaz çaresizliğini seyirci koltuğunda hissetmemek duygulanmamak elde olmuyor.

Görünmez emeğin görünür olması için çaba sarf edilen şu zamanlarda buzlu camların ardından sızıyor oyun kalplerimize.

Ağlar bir bir çözülüyor

Bu buzlucam korkuyla saklandığı yatak odasının camıyken önceleri, ona rağmen kurduğu hayatının bir diğer buzlu camından sesleniyor bizlere Ayten. Kendini var etme mücadelesini anlatıyor ama ne yapsa etse unutamıyor yaşadıklarını anlattıkça anlatıyor, kalplerimize kuruluyor. Değişim ve dönüşümün, öğretilerle mücadelenin, doğru dediğimiz sorgulamadığımız bizi düzen adı altında kısıtlayan ilmek ilmek işlenmiş ağları bir bir çözmeye anlamaya çalışıyor. Bir anda kahkahalara boğulurken öte yandan gözlerimizi dolduruyor oyun. Ayten’in içindeki ağ niteliğindeki nar, bir kırılıyor pir kırılıyor. O nar daneleri hikâyesini anlattığı mekânından tüm dinleyenlerine denize doğaya ve özellikle de özdeşlik kurduğumuz kadınların gönüllerine ulaşıyor. Haykırış niteliğinde dedirtecek olan sahne, Güntürkün’ün mükemmel performansıyla trajik ve bir o kadar dramatik olan durumu güçlü bir anlatımla karşılık buluyor.

Soluksuz geçen gösterimin ardından ise sezonu sahnesinde açamayan tiyatro sanatçılarının değiştirme dönüştürme gücüne hayran kalıyor bir kafenin bahçesinin nasıl oyun alanına dönüştürülebileceğini görüyoruz. Denizin kenarında ağacın altında umutla tiyatro yapan sanatçılar umudumuzu yeşertmeye devam ediyorlar. Açıkhava oyunları kapsamında gösterimi devam eden oyunu takip edebilir hem pandemi döneminden epeyce etkilenen özel tiyatrolara destek olabilir hem de bu güzel oyun ile özdeşleşebilirsiniz.

.

Künye

Yapım: Kadıköy Emek Tiyatrosu

Yazan: Alis ÇALIŞKAN

Yöneten: Hakan Emre ÜNAL

Oynayan: Pınar GÜNTÜRKÜN

Teknik Uygulama: Ege ERKAL

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!