Polonya’da ilk bağımsız sendikayı kuran kadın: Anna Lubczyk Walentynowicz

Hizmetçi olarak başladığı işçilik yaşantısını, Lenin Tersanesi’nde kaynakçı ve vinç operatörü olarak sürdürdü. Bağımsız Liman İşçileri Sendikası’nı kurarak tersane işçilerini örgütledi. Grevlerde en öndeydi. Ücret ayrımcılığına karşı da mücadele etti. Hapse girdi, açlık grevi yaptı. Hayatı mücadele içinde geçti.
Paylaş:
Fitnat Durmuşoğlu
Fitnat Durmuşoğlu
fitnat.d@hotmail.com

Anna Lubczyk, 15 Ağustos 1929’da, Ukrayna’nın Równe kentinde, Nazar ve Pryśka Lubczyk’in kızı olarak dünyaya geldi. Eylül 1937’de annesi öldü.  Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle İkinci Dünya Savaşı başladı. Savaşın ilk günlerinde babası öldürüldü. Abisi Sovyetler Birliği’ne sürüldü. Dördüncü sınıftan sonra okulu bırakmak ve kendi geçimini sağlamak zorunda kaldı. 12 yaşındayken, yakınlardaki Pustomyty malikânesinin Polonyalı yöneticileri için çalışmaya zorlandı. Aralık 1943’te onlarla birlikte Varşova yakınlarındaki Malcowizna’ya gitti.

1945’te savaş sona erdiğinde, Polonyalılar Równe’dan kovuldu ve bu nedenle Anna, ev sahipleriyle birlikte Gdansk’a (Danzig) gitti. Çiftlikte çalışmaya girdi, işveren tarafından sürekli dövülüyordu, şiddete dayanamayıp intihara teşebbüs etti. Bu olaydan sonra çiftlikten ayrıldı. Askeriyede doktor olarak çalışan bir ailenin yanında dadı olarak işe başladı ve ilk kez insanca muamele gördü.  İşvereni başka yere taşınınca Gdansk’ta kaldı. 1950’de önce bir fırının, daha sonra margarin fabrikasının paketleme bölümünde birkaç ay çalıştı.

Kasım 1950’de Anna, kaynakçı kursuna kaydoldu ve Stocznia  Gdansk Lenin Tersanesi’nin  W-3 bölümünde elektrik kaynakçısı olarak çalışmaya başladı. 1991 yılına kadar da burada çalıştı. 

Ücret eşitliği mücadelesi

1951’de, Berlin’deki Sosyalist Gençlik Kongresi’ne, Polonya Gençlik Birliği (Związek Młodzieży Polskiej) (ZMP) delegesi seçildi. Ancak kısa süre sonra hayal kırıklığına uğrayarak üyelikten istifa etti. Kadınlara yardım etmek istediği için Kadınlar Birliği’ne (Liga Kobiet) katıldı. Bu örgütün bir aktivisti olarak işçi hakları için mücadele etmeye başladı ve tersane başkanı oldu. Asayiş ofisi ile  sorunlar yaşamaya başlaması bu tarihe denk gelir. Eylül 1952’de oğlu Janusz’u doğurdu; ancak çocuğunun babasıyla evlenmemeye karar verdi. 

Kendi bölümünün kadın ve iş konseyinde çalıştı. 1953’te ilk kez tutuklandı. Erkeklerin kadınlardan daha fazla para aldığını şikâyet ettiği için sekiz saat boyunca sorguya çekildi.

1964’te büyük aşkı Kazimierz Walentynowicz ile evlendi. Zamanla kaynak işinde çok çalışması sonucu sağlığı bozuldu. Ancak engelli maaşı almayı reddetti. Vinç operatörü  olarak yeniden eğitim aldı. Anna, 1968’de ciddi sorunlar yaşadı. Yönetim,  kolektifin işini aksattığı için onu kovmak istedi. Suçu, işçilerin kendisine emanet edilen fonlarını zimmetine geçiren ve bilardo piyangosunda kumar oynayan bir yönetim kurulu üyesinin cezalandırılmasını talep etmekti. Görevden alınmasına karşı 65 imza toplandı ve bu nedenle Anna Walentynowicz, ceza olarak 3 Ekim 1968’de başka bir departmana (W-2) transfer edildi. Daha sonra kadın haklarını savunan Doktorlar Sosyal Komitesi’nin kararıyla eski bölümüne nakledildi ve vinç operatörü olarak işe başladı. 

Aralık 1970’te Gdansk ve diğer Polonya şehirlerindeki kötü yaşam koşulları nedeniyle grevler oldu. Anna Walentynowicz grev komitesine seçildi. Grev sırasında çıkan çatışmalarda 49 kişi öldü. Katliamlardan sonra Anna Walentynowicz, o sırada kendisi için imza toplayan işçilerle sessizce yeniden bağlantı kurdu. Anna’nın popülaritesi başlangıçta onu işten çıkarılmaya karşı korudu; ancak 1971’de tekrar listeye alındı.  Patronlar onu tecrit etmeye çalıştı, sadece tersanede belirli alanlara girmesine izin verildi. 

İşten atılmasını protesto için işçiler greve gitti

Fotoğraf: IPN

1970’lerin ortalarında, Anna Walentynowicz’e kanser teşhisi kondu ve kocası aynı hastalıktan ölürken, o hayatta kaldı. Ocak 1971’de, Polonya Birleşik İşçi Partisi’nde delege oldu. 28 Nisan 1978’de Anna ve Lech Walesa’nın da girişimiyle, Bağımsız Liman İşçileri Sendikası (Wolne Związki Zawodowe Wybrzeża) kuruldu. 1978’den itibaren Anna, Bağımsız Liman İşçileri gazetesinin editörlüğünü yapmaya başladı. 

7 Ağustos 1980’de hasta olan Anna Walentynowicz, daha iyi çalışma koşullarını savunduğu için emeklilik yaşı gelmeden beş ay önce, WZZW’deki işi nedeniyle yasadışı bir şekilde işten çıkarıldı. Anna Walentynowicz’i savunan ve geri dönmesini talep eden işçiler, 14 Ağustos günü sabah 6’da Lenin Tersanesi’nde grev başlattı. Pek çok şirket, Lenin Tersanesi ile dayanışma grevine gitmeye karar verdi ve Polonya geneline yayılan grev, Baltık kıyılarını hızla felç etti.

16 Ağustos’ta tersanenin grev komitesi yönetimle anlaşma imzalayınca Anna Walentynowicz ve hemşire Alina Pienkowska  sonuca itiraz ederek, işçilerin evlerine dönmesini engelledi.  Lech Walesa sonunda pes etti ve grevin bir dayanışma grevi olarak devam edeceğini duyurdu. 17 Ağustos gecesi, Anna Walentynowicz, Lech Walesa ve çeşitli mesleklerden temsilciler, Fabrikalar Arası Grev Komitesi’ni (MKS) kurdular. Komite bağımsız sendikaların kabul edilmesine ek olarak, grev hakkı, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, vicdan özgürlüğü gibi sosyal ve politik hak talebinde bulundu. MKS’nin taleplerini desteklemek için bir milyondan fazla işçi greve çıktı ve bu, o ana kadarki en büyük grev oldu. Hükümetle 14 gün süren zorlu bir mücadeleden sonra 31 Ağustos 1980’de anlaşma imzalandı. Sosyalist blokta ilk kez partiden bağımsız sendikalar örgütlenme hakkı kazanmıştı. Sendikanın 10 milyon üyesi oldu. 

‘Amacımız başkalarının ihtiyacını da düşünmektir’

Walentynowicz, anlaşma sonrası yaptığı konuşmada, “Amacımız, bugün bizi mutlu edecek olsa da, biraz daha kalın bir dilim ekmek elde etmek olmamalı; asıl amacımızın ne olduğunu unutmamalıyız. Bizim asıl görevimiz başkalarının ihtiyaçlarını düşünmektir. Bu vazifeyi unutmazsak aramızda zulme uğrayan kalmaz, biz de zulme uğramayız. Günlük sloganımız şu olmalıdır: ‘Sizin sorunlarınız benim de sorunlarımdır.’ Dostluğumuzu genişletmeli, dayanışmamızı güçlendirmeliyiz” dedi.

Gizli servis, Anna Walentynowicz’in etkisinden korktu ve 1981’de onu furosemid ile zehirlemeye çalıştı. Şans eseri kurtuldu. 13 Aralık 1981’de Polonya hükümeti sıkıyönetim ilan etti. Güney Polonya’da güvenli bir yerde bulunan Anna, direnişe katılmak için tersaneye geri döndü. 14-16 Aralık 1981’deki grevin eş düzenleyicisi oldu. Barikatlar ve revir kuruldu. 18 Aralık 1981’de diğer liderlerle birlikte tutuklandı. Yedi ay hapis yattı.

Temmuz 1982’de serbest bırakıldı. Wujek madencilerinin anısına bir plaket asma girişimine katıldığı için 4 Aralık 1983’te hapse gönderildi. Ertesi yılın nisan ayında Lubliniec’teki hapishaneden serbest bırakıldı. Toplamda 19 ayını hapiste geçirdi. 23 Haziran 1982’de hapisten çıktı. Anna’ın Lenin Tersanesi’nde çalışmaya devam etmesine izin verilmedi.  

19 Şubat’tan 31 Ağustos 1985’e kadar, sıkıyönetim suçlarını protesto etmek için Krakow’da açlık grevi yaptı.  Bu 62 ilçeden 371 kişinin katıldığı dönüşümlü açlık greviydi. Anna Walentynowicz, 15-17 Nisan 1988’de Gdansk’ta yapılan Vatan Bakımında Kadın Sempozyumu’nun eş düzenleyicilerinden biriydi.

6 Şubat’tan 5 Nisan 1989’a kadar Varşova’da sistemin piyasa demokrasisine dönüşümü başladı. Anna Walentynowicz bu “yuvarlak masa” politikasını reddetti. Siyasi değişimin ardından, Solidarność’tan çıkan siyasi partilerin politikalarını defalarca eleştirdi. 1989’dan 1997’ye kadar Poza Ukladem gazetesinde çalıştı. 1989 yazında, Gdansk tersanesinde bir grev düzenlemeye çalıştı, başarısız oldu. 1990’ın ikinci yarısında Andrzej Gwiazda ve Joanna Duda-Gwiazda ile birlikte WZZW’yi canlandırmayı başardı. 

90’lı yıllarda da grev öncülüğü yaptı

Mart 1991’de, Anna Walentynowicz’in önderliğinde başka bir grev patlak verdi ve bu grev, iş konseyi ile imzalanan bir anlaşmanın ardından sona erdi. 

Grevden sonra emekli oldu ve kendine “emekli bir savaşçı” dedi. 2000 yılında Gdansk şehrinin fahri vatandaşlığı teklifini reddetti. Şubat 2002’de Gdynia’daki liman işçileri grevi sırasında şunları söyledi: “1980’de ortaya koyduğumuz talepler hâlâ güncelliğini koruyor. Hiçbir şey yerine getirilmedi. İnsanlar hâlâ onurlu bir şekilde muamele görmek için mücadele etmek zorunda. Bu skandal.”

2002’de Lenin tersanesindeki işçiler yeniden greve gittiğinde, Walentynowicz yine destek verdi. 2003 yılında Polonya Başbakanı Marek Belka tarafından kendisine sunulan fahri emekli maaşını reddetti. 2003 yılında, 1980’lerde gördüğü zulüm için hükümetten tazminat istedi ve sonunda meblağın bir kısmını aldı. Walentynowicz, sahip olduğu her şeyi yardıma ihtiyacı olanlara bağışladı. 

Anna Walentynowicz, 10 Nisan 2010’da Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski ve Polonya devletinden, ordusundan ve iş çevrelerinden çok sayıda üst düzey kişiyle birlikte Rusya’nın Katyn kentinde, Polonyalı subayların Sovyet gizli servisi tarafından öldürülmesinin 70’nci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma törenine giderken Smolensk yakınlarında bir uçak kazasında öldü. Gdansk’taki Srebrzysko mezarlığına gömüldü.

2020’de Time dergisi, Anna Walentynowicz’i son 100 yılda dünyayı etkileyen Yılın 100 Kadını listesine dâhil etti. 

Kaynakça

https://www.fembio.org/biographie.php/frau/biographie/anna-walentynowicz/

Anna Walentynowicz – Wikipedia, wolna encyklopedia

https://pl.wikipedia.org › wiki

Anna Walentynowicz – Wikipedia

https://en.wikipedia.org › wiki

https://www.annawalentynowicz.pl/zyciorys/

https://dzieje. pl/postacie/anna-walentynowicz

Fotoğraf: PAP/Maciej Sochor

 

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!