Angela Ransome, 2014’ten beri Kanada, Ontario’da otobüs şoförlüğü yapıyor. UNIFOR* üyesi ve işini çok seviyor.
“Her aracı kullanabilirim, araba sürmek benim yaşam biçimim, ofisimin pencereler ve manzaradan oluşmasını seviyorum. Güzel havalarda, bazen de kötü havalarda araç sürüyorum. Yaptığım işi seviyorum” diyor Angela.
Kendisi ve meslektaşları için en büyük zorluğun, insana yakışır, düzgün sıhhi tesislere (tuvalet, lavabo vb. sanitasyon tesisleri**) erişim olduğunu anlatıyor:
“Terminallerde sıhhi tesislerin eksikliği otobüs şoförleri için büyük bir sorun. Bazen bize uygun tuvalet bile sunulmuyor.
Programımız çok yoğunsa tuvalete gidemiyoruz, bazen de tesiste tuvalet bulunmuyor. Tuvalete gidiyorsun, kullanılabilecek durumda olan bir tuvalet yok. Bu yüzden oturup beklemek daha iyi. Özellikle yolcuları otobüste bırakmak ve tuvalete gitmek sıkıntı yaratabiliyor.
Otobüsü yolun üstünde bırakıp giderseniz yolcular genelde bunu hoş karşılamaz. Bazen bizi gereksinimleri olan bir insan olarak görmüyorlar. Trafik sıkışıklığı, kış şartları ya da trafik yoğunluğu yüzünden koltuktan kalkmadığımı bilmiyorlar. Saatlerdir otobüs kullandığımı bilmiyorlar.
Genellikle mesai saatlerini tamamlamak için bir kez mola verip ikinci etabı yapıyoruz. Ama beş saat 45 dakika araba kullandığım zamanlar oldu. Oturduğum yerden kalkamadım; çünkü çok meşguldüm, çok geç kalmıştım ve kızgın müşterilerim vardı.
‘Aman Tanrım, tuvaleti kullanmam gerekiyor’ diye düşünürseniz, bu daha fazla ihtiyaç hissetmenize neden olacaktır. Kimse iş kazası geçirmek istemez, hele bir yetişkin olarak; bu utanç verici ve yaşanmamalı.”
Tüm duraklarda tuvalet olmalı
“Sıhhi tesisler olduğunda da” diye devam ediyor Angela, “Tesisler bazen düzgün olmuyor. Beş yıl önce kadın-erkek ayrı tuvaletleri kullanıyorduk ama birileri ‘Kadınlar tuvaletini erkekler kullanmaya başladı!’ diye şikâyet etti. Erkek işçiler, otobüsten inip tuvalete gidebilmek için sadece birkaç dakikaları olduğundan kadınlar tuvaletini kullanıyordu. Kadın işçilerin şikâyetleri üzerine şirket yönetimi, tüm tuvaletlerin unisex yapılmasına karar verdi. Biz kadınlar için tuvaleti erkeklerle paylaşmak güvensiz ve kirlidir. Klozeti kullanmadan önce silmemiz gerekiyor.”
Angela, sendikasının sağlık ve güvenlik komitesinin bir üyesi olarak UNIFOR’daki meslektaşlarıyla birlikte otobüs şoförlerinin sıhhi tesislere erişimini iyileştirmek için çalışıyor. Ancak onun hikâyesi, bu kampanyanın tüm sendikalar ve ulaşım işçileri için önemini vurguluyor.
Angela’ya göre, düzgün sıhhi tesislere erişimi sağlamanın ilk adımı şu: “Tüm otobüs duraklarında sıhhi tesisler inşa etmek. Terminallerimiz var. Yani bir otobüs durağımız varsa lavabo da olmalı. Sendika olarak bu hakkın güvence altına alınmasından ve işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesinden sorumluyuz.”
İnsana yakışır sıhhi tesislere güvenli erişim tüm işçiler için hayati önem taşır, ancak bu özellikle ulaşım işçisi kadınlar tarafından şiddetle hissedilen bir sorun. Taşımacılık sektöründe ve genel olarak iş yaşamında kadınların önündeki bu engelleri yıkmak ve tüm işçilerin onuru ve güvenliği için, dünyanın dört bir yanındaki sendikalar kampanya yürütüyor.
‘Sanitasyon hakları insan haklarıdır’
Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF)*** tarafından hazırlanan “Sanitasyon hakları insan haklarıdır: Toplu taşıma işçilerinin sesi” başlıklı rapor, toplu taşıma işçilerinin güvenli, temiz, düzgün sıhhi tesislere erişiminin yetersiz olduğuna dair günlük yaşam deneyimlerini içeriyor.
Raporda Afrika, Asya, Avrupa, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Ortadoğu’da bulunan 13 ülkeden 15 toplu taşıma işçisinin deneyimlerine yer verilmiş. Bunun için bilet satıcılarından metro ve otobüs sürücülerine kadar farklı işlerde çalışan, aralarında sendika temsilcilerinin de olduğu işçilerle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, bazı temel bulgulara ulaşılmış. Bu bulgular özetle şöyle:
Bulgu 1: Toplu taşıma işçilerinin insana yakışır sıhhi tesislere güvenli erişimi engelleniyor
Görüşülen işçilerin çoğu, sıhhi tesislere erişemediğini belirtiyor. Yalnızca Meksika, Mısır ve Tayland’ın da aralarında olduğu birkaç ülkede işçiler, sıhhi tesis gereksinimlerinin karşılandığını söylüyor. Görüşülen işçilerin tümü, sıhhi tesise erişimin bir insanlık onuru meselesi ve temel bir hak olduğunu onaylıyor.
“[Amirim] bana ‘Bir plastik kap taşımalısın ve sonra kâğıt kullanmalısın’ dedi. Kendimi o durumda bulana kadar bunun bir şaka olduğunu düşündüm. Hepimizin kullandığı bir sistem! Çünkü trenin içinde tuvalet yok ve tren hareket halindeyken kullanabileceğiniz tek şey bu!” Kadın makinist, Johannesburg
“Tuvaletler pek temiz değil. Lavabolar düzenli olarak temizlenmiyor. Ayrıca, bu alanda az sayıda kadın olduğumuz için soyunma odalarımız da yok, bu nedenle pek çok sorunla karşılaşıyoruz.” Kadın metro sürücüsü, Tunus
Bulgu 2: Toplu taşıma işçileri sıhhi tesisleri kullanmak için para ödemek zorunda kalıyor
Birçok toplu taşıma işçisi, bulundukları yerlerde kamuya ait sıhhi tesislere güveniyor. Ancak kamuya ait sıhhi tesisler ve su noktaları genellikle özelleştiriliyor ve işçilerin barlar, kafeler, mağazalar ve restoranlardaki tesisler için ödeme yapmaları gerekiyor. Örneğin Hindistan Bombay’daki Uber sürücüleri, umumi tuvaletlere erişim için günlük kazançlarının 10-50 Rupi’sini harcıyor (günlük kazançları, benzin ve diğer masraflar hariç 8-12 saatlik sürüş için günde 2 bin-2 bin 500 Rupi arasında). Jaipur’da da toplu taşıma işçilerinin güvenli, içilebilir suya erişmek için ödeme yapması gerekiyor.
“Hükümet tuvaletleri sağlıyor, ancak birçok yerde bunlar kullanım dışı. Temiz değiller ve akşamları kapalılar. Bulsak bile tuvaletleri kullanmak için 10 Rupi ödememiz gerekiyor. Tuvaleti kullanırsak, parasını ödemek zorundayız. Hijyenik pedler bile ücretsiz değil. Bir para atmanız gerekiyor ve ancak o zaman hijyenik pedi alabiliyorsunuz.” Ulaşım aplikasyonuyla çalışan kadın sürücü, Bombay
“Hepimizin elinde bir liste var. Başka nerelerden geçerim? Başka nereye gidebilirim? Orada kafeler var mı, fastfood restoranları var mı? Küçük bir kafe var, tamam, belki gidip tuvaleti kullanmama izin verecek bir şey alırsam? İşçiler olarak bu haritaları kendimiz hazırlıyoruz.” Kadın transit otobüs operatörü, Vancouver
Bulgu 3: Yeterli mola süresinin ve tuvalete erişimin eksikliği sağlık risklerine yol açıyor
Toplu taşıma işçileri tarifeli hizmet sunar ve genellikle tek başlarına veya sıhhi tesislerden uzakta çalışırlar. Araştırma, taşıma işçilerine çalışma saatlerinde tuvalet molaları için yeterli zaman verilmediğini, bu nedenle birçoğunun gerektiğinde tuvaleti kullanmakta engellerle karşılaştığını ortaya koyuyor.
“Bazen bizi idare edebilecek kimse olmuyor ve tuvalet bulmak için çıkamıyoruz. Bu yüzden tutmak zorundayız, bu da idrar yolu enfeksiyonlarına neden oluyor. Bazen işçiler pantolonlarının içine yapıyorlar ki bu da başka bir risk – fiziksel olmaktan çok duygusal bir risk.” Kadın bilet memuru, Bogota
Görüşülen işçiler, erken ve geç vardiyalarda yeterli tesis bulmakta güçlük çektiklerini söylüyor. Bazı işyerlerinde yeterli mola süresinin ve tuvalete erişimin olmaması, ulaşım işçilerinin tuvalet ihtiyacı hissetmemek için daha az yiyip içmelerine neden oluyor ve onları yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. İdrara çıkmayı geciktirmek ve tuvalet ihtiyacı duymamak için su içmekten kaçınmak, sıklıkla sıcakta su kaybına yol açıyor ve akut böbrek hasarı gibi iç hastalıklara neden oluyor. Adet gören kadınlar içinse düzgün sıhhi tesis daha da önemli; buna erişimin olmaması, onları ürogenital enfeksiyon riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
“Şirket ile bazı işyerlerinin sahibi arasında lavabolarını kullanmamıza izin veren bir anlaşma var. Sabah 3.30’da işe geliyoruz ama tuvaletler sabah 6’da açılıyor. Yani, sabah 6.00’dan sonra tuvalete gidebiliriz. Aynı şey akşam vardiyasında da oluyor, çünkü bu sözleşmeler akşam 18.00-19.00’da bitiyor ama işçiler 23.15’e kadar orada. Yani tuvalete gitmemiz gerektiğinde gidemiyoruz.” Kadın otobüs bileti satıcısı, Bogota
“Bütün gün trafikteyiz. Daha az su içiyoruz ve yemek yemeye zaman olmadığı için çoğunlukla diyabet sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz. Tuvalete gitmek için yedi sekiz saat bekliyoruz. Bu süre zarfında kendimize hâkim olmalı ve tuvaletimizi tutmalıyız. Bebek doğuran birçok kadın ameliyat oldu, bu yüzden doktor onlara saatlerce tuvaletlerini tutmamaları gerektiğini söyledi. O kadınların mideleri tuvalete gittikten sonra çok ağrıyor.” Aplikasyonla çalışan kadın sürücü, Bombay
Araştırma, güvenli ve temiz sıhhi tesislere erişimin, çalışanların sağlığını, stres düzeylerini ve iş tatminini etkileyen önemli bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Görüşülen toplu taşıma çalışanları, uygun zamanda tuvalete ulaşamayan veya buna zaman ayıramayacaklarını hisseden işçilerin yaşadığı büyük stresin altını çiziyor. Hepsi, temiz, güvenli tesislere hemen ulaşamadıkları zaman sıkıntı, öfke, korku ve aşağılanma hissi yaşadıklarını söylüyor.
Bulgu 4: Cinsiyete göre ayrıştırılmış güvenli sıhhi tesislerin eksikliği, kadınların sektörde kalma süresini etkiliyor
Hem düzgün sıhhi tesislerin hem de bunlara erişim için zamanın olmaması, ulaşım işçisi kadınların işe tam olarak kendilerini vermelerini veya işyerine bağlanmalarını engelleyebiliyor.
Çalışma, ulaşım işçilerinin çalışma ortamının genellikle toplumsal cinsiyete duyarlı olmadığını, kadınların gereksinimlerinin dikkate alınmadığını ortaya çıkardı. Tespit edilen sorunlar arasında, sadece kadınlara özel sıhhi tesislere erişimin olmaması, tuvaletlerin kirli ve sağlıksız durumu ve kadınların ihtiyaç duyduklarında tesisleri kullanmalarını engelleyen vardiyalı çalışma sayılabilir. Bu zorluklar, kadınların sektörde kalma düzeylerini etkiliyor.
“Ana ofiste sahip olduğumuz imkânlar oldukça uygun. Her katta bir veya iki tuvalet var. Hepsi yeni, temiz ve müstakil. Ancak bu depoda belki personelin çoğu erkek olduğundan, 150 işçiden sadece 2’si kadın olduğundan, kadın personel için ayrı bir tuvalet yok.” Tren bakım deposunun kadın başkanı, Jakarta
“Biz daha çok benzinlikteki tesisleri kullanıyoruz. Tuvaletler çok temiz değil. Kadınlar için bir tuvalet var ama neden çoğunlukla kilitli tuttuklarını bilmiyorum, bu yüzden erkek tuvaletini kullanmak zorundayız. Bu kötü bir his veriyor.” Kadın sürücü, Bombay
“Sektöre yeni giren genç kadınlar var. Bu kadınları kaybedemeyiz. Sıhhi tesislerin düzgün olması gibi temel haklarımızı savunabilecek tek kişiler biziz.” Kadın otobüs kondüktörü, Nairobi
Bulgu 5: Toplu taşıma işçileri, sadece umumi tuvaleti kullanmak istedikleri için toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve tacize maruz kalıyor
Birçok toplu taşıma işçisi, özellikle de kadın işçiler, bulundukları yerlerde umumi sıhhi tesislere güveniyor; ancak bu tesislerde sıklıkla şiddet ve tacize maruz bırakılıyor. Görüşülen tüm çalışanlar, güvenliği sağlama ihtiyacının (kilitler, aydınlatma) umumi tuvaletlerin seçilmesinde en kritik hususlardan biri olduğunu söylüyor.
“Şu an saat 5 ve ben işe gidiyorum. Karanlık, güvenli değil. Garaja gittiğimde hep tuvalete giderim. Çünkü bizim sektörümüzde ancak bir tuvalet gördüğünüzde tuvalete gidiyorsunuz. Ama şimdi kış. Şimdi daha karanlık, bu yüzden güvenli değil.” Kadın transit otobüs operatörü, Vancouver
“Bu tuvaletleri hem kadınlar hem de erkekler kullanıyor. Bazen sadece bir veya iki tuvalet oluyor. Yani diğer kişinin çıkmasını beklemeniz gerekiyor. Bu, kadınlara yönelik cinsel taciz ve saldırı riskinin artmasına neden oluyor. Bir adam tuvaletten çıktı ve sıra bekleyen kadına dokundu.” Kadın otobüs kondüktörü, Nairobi
Bulgu 6: Covid-19 pandemisi, toplu taşıma işçilerinin sıhhi tesislere erişim sorununu derinleştirdi
Pandemi sırasında ülkeler birbiri ardına kapanırken taşıma işçileri, salgına küresel müdahalenin kritik bir parçasıydı. İlaçları, uzman işçileri, yiyecekleri ve diğer temel malzemeleri taşıyarak dünyayı ayakta tutmak için ön cephede çalıştılar.
Araştırma pandeminin, toplu taşıma işçilerinin çoğunlukla kullandığı kamu tesisleri, kafeler ve restoranların kapatılması nedeniyle sıhhi tesislere erişim eksikliğini daha da şiddetlendirdiğini ortaya çıkardı. Bu aynı zamanda, insana yakışır sıhhi tesislere sahip olmanın işçiler ve halk sağlığı için daha da kritik hale geldiğini gösterdi.
“Covid-19 kâbus oldu. Bir tuvalet bulsanız bile bunu kullanmanın güvenli olup olmadığını bilmiyorsunuz. İşçi olarak hepimiz için zor oldu. Hiçbir şeye dokunmadığın ve hiçbir şey hissetmediğin halde, zihnin sana buna dokunursan, buraya girersen Covid’e yakalanacağını söylüyor. Meslektaşlarımızın kaybını gördük; aile üyelerimiz ölüyor. Dolayısıyla psikolojik olarak üzerimizde çok büyük etkisi oldu.” Kadın makinist, Johannesburg
Bulgu 7: Sendikalar koşulların iyileştirilmesi için etkin şekilde kampanya yapabilir ve toplu taşıma işçilerinin sanitasyon hakkına erişimini sağlayabilir
Görüşülen her işçi, düzgün sıhhi tesislere erişimin sağlanması ve bu yolla toplu taşıma işçilerinin güvenliğinin ve sağlığının güvence altına alınması için toplu iş sözleşmelerinin ve etkin sendikal mücadelenin temel araçlar olduğu düşüncesinde.
“Sendikamız yerel sağlık yetkilileriyle birlikte çalıştı ve işçilerin hastalıklarını ve sağlık sorunlarını haritaladı. Bu mesleki sağlık haritası, pek çok sağlık sorununun düzgün bir sıhhi tesisin olmamasından kaynaklandığını ortaya çıkardı.” Kadın otobüs bileti satıcısı, Sao Paulo
“Bu haklar kâğıt üzerinde ölü bir söz olarak kalmamalı, proaktif ve etkili bir şekilde yerine getirilmeli. Mesela sendika yönetimimiz her gün sokakta. Terminalleri, istasyonları, garajları inceliyoruz. Gece vardiyasında rastgele sürpriz ziyaretler yapıyoruz. Sadece toplu sözleşme kâğıdında kalmıyor. İşçilerin makul sağlık koşullarına sahip olmasını sağlamak için her şeyi takip ediyoruz.” Kadın otobüs bileti satıcısı, Sao Paulo
“İlk başlarda erkekler, kadınlar ve yolcular aynı tuvaletlere giriyordu, ancak sendikanın çabalarıyla artık kapısı kilitli ayrı bir tuvaletimiz var. Bu iyi bir gelişme.” Kadın metro sürücüsü, Tunus
“Toplu iş sözleşmemizde, ılık akan su ve sabuna sahip olmamız gerektiği yönünde maddeler var. Bunun gibi, tüm toplu taşıma çalışanlarının insana yakışır sıhhi tesislere erişimini sağlamak için toplu iş sözleşmelerinde açık ve net bir dile ihtiyacımız var.” Kadın transit otobüs operatörü, Vancouver
Araştırmaya katılan kadın işçiler, umumi tuvaletlere ücretsiz erişim hakları için sendikalarının yerel otoritelerle müzakere etmelerini bekliyor. Kadınlar ayrıca, sanitasyon hizmetlerinin toplumsal cinsiyete duyarlı olmasını talep ediyor.
Tramvay durağında çalışan Hülya Onaylı yaşamını yitirmişti
İzmir’deki tramvay duraklarına, işçilerin yıllardır talep etmesine rağmen tuvalet konmaması, iki ay önce bir iş cinayetinin meydana gelmesine yol açmıştı. Konak’taki tramvay durağında güvenlik görevlisi olarak çalışan 38 yaşındaki Hülya Onaylı, 20 Eylül’de yolun karşısındaki tuvalete gitmek için karşıdan karşıya geçerken bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Onaylı’nın ölümünün ardından bazı duraklara seyyar tuvaletler konmuştu. Tramvay hattında güvenlik görevlisi olarak çalışan kadınlar, duraklarda tuvalet olmadığı için yıllardır yaşadıkları sorunları Kadın İşçi’ye anlatmıştı.
Yazının orijinali için: https://www.itfglobal.org/en/news/angelas-story-decent-sanitation-vital-right-workers
Fotoğraflar: ITF
* UNIFOR, Kanada’nın en büyük özel sektör sendikası. Ülke ekonomisinin tüm büyük sektörlerinden 315 binden fazla üyesi bulunuyor.
**Yazının orijinalinde ‘sanitasyon tesisi’ ifadesi kullanılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sanitasyon, genellikle insan idrarı ve dışkısının güvenli bir şekilde atılması için tesis ve hizmetlerin sağlanmasını ifade eder. Yetersiz sanitasyon, dünya çapında hastalıkların başlıca nedenidir.
***ITF, 150 ülkeden 700 sendika ile taşımacılık sektöründe çalışan 20 milyonu aşkın işçiyi temsil ediyor.