SES’ten iyi haber: Hak iadesinde beklenen ‘söz’ alındı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanlarının günlerdir hastane çıkışı yaptıkları “hak iadesi” eylemleri sonuç verdi. Beklenen söz nihayet alındı. SES İzmir Şube yöneticisi Hülya Baran Ulaşoğlu, “Hastane yönetimi yapılan uygulamanın haksızlık olduğunu kabul etti, bu haksızlığı çözeceklerinin de sözünü verdi” diye konuştu
Paylaş:
Gülay Fırat
Gülay Fırat
glyfirat@gmail.com
Gülay Fırat     glyfirat@gmail.com

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanlarının günlerdir hastane çıkışı yaptıkları “hak iadesi” eylemleri sonuç verdi. Beklenen söz nihayet alındı. SES İzmir Şube yöneticisi Hülya Baran Ulaşoğlu, “Hastane yönetimi yapılan uygulamanın haksızlık olduğunu kabul etti, bu haksızlığı çözeceklerinin de sözünü verdi” diye konuştu

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları bayramla birleşen tam kapanma sürecinde “idari izinli” sayıldıkları günler için ücret kesintisine uğramış haklarının iadesi için günlerdir eylem yapıyorlardı. Beklenen olumlu açıklama hastane yönetimi tarafından geldi. SES İzmir Şube yöneticisi Hülya Baran Ulaşoğlu, “Hastane yönetimi yapılan uygulamanın haksızlık olduğunu kabul etti. Bin 500’e yakın sağlık çalışanı olarak uğradığımız haksızlığı çözeceklerinin sözünü verdi” dedi.

Yaşadıkları ayrımcılığa karşı birleşerek verdikleri mücadeleyi kazanmanın haklı gururunu yaşayan SES İzmir Şube yöneticisi Hülya Baran Ulaşoğlu, “Ücretler henüz ödenmedi ama yönetim bunun haksızlık olduğunu kabul etti ve ‘çözeceğiz’ diye bizlere söz verdi. Nasıl çözeceklerini bilemiyoruz ama biz sözümüzü aldık. Yönetim de kendi aralarında bunu konuşmaya ve çözmek için çalışmalara başladı. Böylece ‘idari izin’de nöbet ücretinden kesintiye uğrayanlar da; nöbet tutanların da hak kaybı giderilecek. Yönetimin verdiği söz üzerine biz sağlık çalışanları eylemlerimize ara verdik ama hakkımızı alana dek gelişmelerin takipçisi olacağız” diye konuştu.

Sendikalar sessiz kalmıştı

İKÇÜ Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanlarının uğradıkları ayrımcılık üzerine ‘hak iadesi’ için 4-11 Haziran tarihleri arasında yaptıkları protestolara destek vermeyen sendikaları kınadığını belirten SES İzmir Şube yöneticisi Hülya Baran Ulaşoğlu, “Bence sendikal mücadelenin de sorgulanması gerek. Eylemler yaparken hiçbir sendika bize sahip çıkmadı. KESK, KAMUSEN, KAMU-İŞ ve MEMURSEN’in, hiçbirinin tek satır açıklaması olmadı. Biz şimdi çok merak ediyoruz, bu sendikalar o zaman neden sessiz kaldı? Eylemler neden ortaklaştırılamadı? Benzer hak kaybına uğrayan diğer hastaneler neden sessiz? Tüm bunların da sorgulanması gerek. Bu durum bence çalışanlarla sendikaların arasındaki bağın ne kadar zayıflamış olduğunu gösteriyor. KESK Kongresi’ne giderken bunların da tartışılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Mücadele etmeden kazanılmaz

Günlerdir yapılan hak mücadelesinde yanlarında olmayan sendikaların bugünkü gelişmelerden kendine pay çıkartmaya çalıştığına dikkat çeken Ulaşoğlu şöyle konuştu, “Eylem yapan bir sendika ve çalışanlar var. Fakat bugün toplu sözleşme masasına oturan MEMURSEN gidip Başhekimle fotoğraf çekip ‘biz kazandık’ haberi yapıyor. Bizim mücadelemiz ortada. Hâlbuki onlar hiçbir şekilde eyleme destek olmadılar. Eylemlere gelmediler, hiçbir sağlık emekçisiyle dertlerini, sorunlarını görüşmediler. Ama bugün tipik bir ‘idari yanlısı ya da hükümet yalısı’ gibi fotoğraf çektirip ‘kazandık’ diye boy boy paylaşımlarda bulunuyorlar. Taban şunu iyi bilmeli ki mücadele etmeden kazanılmaz.”

https://www.kadinisci.org/2021/06/15/biz-kamunun-uvey-evladi-miyiz/

Paylaş:

Benzer İçerikler

70 gündür fabrika önünde direnen Polonez işçileri kadın örgütlerini ve feministleri dayanışmaya çağırıyor. Bu çağrıyı ilettiğimiz ve iletimize cevap veren kadın örgütleri “boykot ve dayanışma eylemleri yapalım” fikrinde ortaklaşıyor. O halde gelin Polonez’de kadın işçilerin taleplerini yaygınlaştırıp, seslerine ses katalım…
Türk-İş dün 81 ilde “Zordayız, geçinemiyoruz” diyerek eylem çağrısı yaptı. Ancak işçiden habersiz, fabrika ve işyerlerinden uzak bir eylemden beklenileceği üzere zayıf görüntüler ortaya çıktı. İstanbul’daki eylem bunun en sarih örneği oldu.
CarrefourSA Esenyurt depo direnişinin ikinci gününde kadın işçiler Gülşah, Emel, Perizade ve Esra ile konuştuk. Esra “Bugün onlara olanın bize de olacağını biliyoruz,” Gülşah “İçeride can güvenliğimiz yok” Emel “Bir beyaz yakalı bir kadın çalışanı taciz edebilir mi?” Perizade ise “Biz illallah ettik buradan, sesimizi duymaları gerekiyor” diyor.
Bizlerin bütçesine daha ‘uygun’ market raflarında sıkça gördüğümüz, işlenmiş et ürünleri markası olan Polonez, bir süredir işçi ve sendika düşmanlığıyla anılıyor. Fazla mesai dayatmasıyla ev yüzü görmeden çalışan kadın işçilerin sendikalaşma mücadelesini tanımayan Polonez’de kadınlar, düşük ücretlerle ağır işlerde hakarete maruz kalarak çalışıyor.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!