Bahar Gök bihargok1982@gmail.com
Sinbo Direnişi’nin 157. gününde Balat Karakolu’nda çıplak aramaya tabi tutulan Dilbent Türker “Bizler mücadele verdiğimiz için sürekli olarak insanlık dışı çeşitli yol ve yöntemlerle, engellenmeye çalışılıyoruz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kod 29 işçi düşmanlığı, çıplak arama insanlık suçudur, demeye devam edeceğiz.” dedi.
TOMİS’e üye oldukları için işten atılan Sinbo işçilerinin direnişi 160’lı günleri geride bıraktı. Direnişinin 157. gününde, Kod 29 saldırısına kayıtsız şartsız ortaklık eden SGK’yı protesto etmek için Unkapanı SGK önünde kendilerini zincirleyerek eylem yaptıkları anda Dilbent Türker ve Onur Eyidoğan gözaltına alındı. Balat Karakolu’na götürülen Türker ve Eyidoğan burada polislerin keyfi uygulamalarıyla karşı karşıya kaldılar. Direnişçi işçilerin İfadelerini savcılıkta vereceklerini söylemeleri üzerine “o zaman bu gece misafirimizsiniz” diyen polisler direnişçi işçilere zorla çıplak arama yaptı. Ertesi gün Çağlayan Adliyesi’nde ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılan ve 9 Temmuz 2021 tarihinde İHD’de basın açıklaması yapan Dilbent Türker, Onur Eyidoğan çıplak aramanın insanlık suçu olduğunu söyleyerek suç duyurusunda bulunduklarını dile getirdiler.
Mücadelemizde ısrarcıyız
Yaşadıkları saldırıya ilişkin görüştüğümüz Dilbent Türker, Balat Karakolu’ndaki polislerin, nezarette geçirdikleri gece boyunca parmaklıklara vurduğunu, bağırdığını, sürekli işlem yapılacak diyerek kendilerini uyandırdığını anlattı. Zaten defalarca arandıklarını söyledikleri halde, polislerin kendileri için normal bir şey olduğunu söyleyerek, zorla çıplak arama yapmaya devam ettiğine dikkat çekti. Yaşananların onursuzlaştırma çabası olduğuna değinen Türker, sözlerinin devamında “Saldırılar tekil tekil olsa da aslında toplamında bir şey ifade ediyor. Bizler mücadele verdiğimiz için sürekli olarak çeşitli yol ve yöntemlerle, insanlık dışı muameleyle engellenmeye çalışılıyoruz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kod 29 işçi düşmanlığıdır. Çıplak arama insanlık suçudur demeye devam edeceğiz. Ve mücadelemizde ısrarcıyız. Bu mücadeleyi görmezden gelen gözünü kulağını kapatan kurum ve kuruluşları da teşhir etmeye devam edeceğiz” dedi.
Kadınİşçi’de daha önce yaptığımız haberden okuyanlar bilecektir. Direnişin yarattığı etkiyle ilk önce işçileri işe geri alan Sinbo patronu Dilbent Türker’i yeniden, bu kez Kod 29’la işten çıkarmıştı. Kıdem ve ihbar tazminatının gasp edilmesi, işsizlik maaşı alınmaması, işçilerin sicillerinin bozulması demek olan Kod 29 saldırısı ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak işe geri dönme talebiyle direnişe devam ediyor Türker. Fabrika önündeki direnişi esnasında patronun yaveri bölüm sorumlusu bir erkek tarafından sözlü ve fiziksel saldırılara maruz bırakılan Türker ilk günkü kararlılığıyla mücadelesini sürdürüyor.