Türkiye’de ikinci dalga feminizmin öncülerinden, yazar, eylemci, çevirmen ve akademisyen Şirin Tekeli’nin bıraktığı mirasın yaşaması, paylaşılması ve çeşitlenmesine katkıda bulunmak amacıyla 2017 yılından bu yana verilen Şirin Tekeli Araştırma Ödülü, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin (SU Gender) aracılığıyla sahiplerini buldu.
SU Gender tarafından düzenlenen tören ve konferansta doktora öğrencileri ile doktora derecesini tamamlamasının üzerinden en fazla 15 yıl geçen araştırmacıların çalışmaları kabul edildi. Ödül programında değerlendirmeler, üniversitelerarası bir seçici kurul tarafından akademik kriterler temel alınarak yapıldı.
Ödüllerin sahipleri, 17 Aralık Cumartesi günü Minerva Palas’ta yapılan konferansla açıklandı.
Şirin Tekeli’nin hayatı anlatıldı
Hülya Adak’ın “Hoş geldiniz” sunumunun ardından, açılış konuşmasını Yeşim Arat ve Deniz Kandiyoti gerçekleştirdi. Yeşim Arat, “Şirin Tekeli ve Türkiye’de Kadın Çalışmaları” başlıklı konuşmasında, Tekeli’yi şu sözlerle anlattı:
“Şirin Tekeli kadın çalışmalarına çok önemli katkılarda bulundu. Kadın konusunu, çalışılabilmesi ve araştırılabilmesi için gereken akademik konumuna yerleştirdi ve önemli bir paradigma değişikliğine gidilmesine yol açtı. Ayrıca Türkiye’de ilk defa ‘Kadınlar neden siyasal hayatta yer almıyor?’ sorusunu sordu ve bu soru çok önemliydi.
Kadın çalışmalarında araştırmaların yapılabileceği liberal bir kanal açtı. Bu üç önemli katkı, sadece kadın çalışmalarını değil, Türkiye’deki siyaset bilimi ve sosyal bilim çalışmalarını da etkiledi. Şirin Tekeli kadın sorunlarının geniş, liberal bir çerçeve içinde tartışılması, incelenmesi ve araştırılması için önemli bir çerçeve çizdi. Akademik çalışmaları dışında kadın hareketine ve bu yolla da kadın çalışmalarına ciddi katkılarda bulundu.”
Deniz Kandiyoti de konuşmasına Şirin Tekeli’nin hayatını, yaptıklarını anlatarak başladı. Tekeli’nin İnsan Hakları Derneği’nin kurucularından olduğunu hatırlatan Kandiyoti, sonrasında Tekeli’nin feminist harekete katkılarından, öncülük ettiği eylem ve etkinliklerden söz etti. 1987 Dayağa Karşı Yürüyüş ile Mor İğne kampanyalarında, KADER ve Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin kuruluş süreçlerinde Şirin Tekeli’nin önemli katkılarının olduğunu aktardı.
Geçen yılın ödül sahipleri sunum yaptı
Konferansın açılış konuşmaları bölümü sona erdikten sonra program, 2021 yılında ödül alan araştırmacıların sunumlarıyla devam etti. Canan Balan, senaryo ekiplerinde ve prodüksiyonda çalışan, yönetmen yardımcılığı yapan, İzmir’de eşiyle birlikte açtıkları açık hava sinema salonlarında yöneticilik görevini üstlenen, İzmir’de açık hava sinemasında kadın erkek arasındaki perdeyi kaldıran ilk kadın olan Sabahat Filmer’i anlattığı “Kurmaca ve Otobiyoğrafik Faillik: Genç Osmanlı İmparatorluğu ve Erken Türkiye Cumhuriyeti Sinemasından İki Kadın” başlıklı araştırmasının sunumunu gerçekleştirdi.
Rüya Kalıntaş, “Semah’ın Ötesinde: Alevi Tiyatrosunda Toplumsal Cinsiyet ve Cinsellik Politikaları” isimli araştırmasında, hem farklı tiyatro oyunlarını inceleyerek hem de 3’ü kadın 7 kişi ile yaptıkları derinlemesine görüşmeler ile Alevi tiyatrosunda toplumsal cinsiyet ve cinsellik politikalarını anlattı.
Delta Meriç Candemir, “Bir Öz-Temsil Aracı Olarak Vloglar: Kadın Ev Vloggerlarının Benlik Sunumları Üzerine Bir Analiz” başlıklı çalışmasında, bu vloglarda annelik ve ev kadınlığı rollerinin çokça öne çıkarıldığını söyledi. Kadınların burada özellikle ev işlerini yaparken asla yorulmayan, endişe, kaygı ve üzüntülerini anlatmayan çekimler yaptığını anlattı. Burada videoların çekilmesi, düzenlenmesi, ekipman ve uygulamaların kullanılmasından takipçi yorumlarının okunup yanıtlanmasına kadar çok yoğun bir emek olduğunu dile getirdi.
Merve Altun Ekinci ve Canan Koca, “Olimpik Kadın Sporcuların Sosyal Medyada Sporcu Kimliklerinin ve Kişisel Markalarının İnşasının Postfeminizm Bağlamında Analizi” isimli araştırmasında, kadın sporcuların sosyal medya temsillerinde sadece bedenlerini sergilemekten ziyade postfeminist duyarlılıkla neoliberal ekonomik bağlamda güçlenme, kendini sevme, kendini ifade etme ve girişimcilik kapasitelerini sergilediğini ifade etti.
Eda Karaca ve Ayça Kurtoğlu, “Türkiye’deki Dijital Gıda Pazarlarının Sosyo-Teknik Birleşimlerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Adaleti” adlı çalışmada, sosyal medya ve internet üzerinden kadınların pazarda yaşadıklarını dile getirdi. Kadınların pazarda yaşadığı sorunlardan birine değinen Karaca, “rakip erkek satıcıların kadınlardan ürün alarak daha ürün ellerine ulaşmadan kötü yorum yapmaları” ifadelerini kullandı. Araştırmayı yaparken bir dizi yazılım ve uygulama öğrenmek durumunda kaldıklarını anlatan Karaca, yazılımların da toplumsal cinsiyete duyarlı olmadığını ve feminist bir yapay zekâ tahayyülünün mümkün olduğunu vurguladı.
Şirin Tekeli Araştırma Ödülü 2022 Sonuçları
Esra Demirkol Colosio, “Abiniz olsaydı böyle olmazdı’: Türkiye’de Miras Yoluyla Toprak Sahibi Olan Çiftçi Kadınlar Üzerine Niteliksel Bir Araştırma”
Burcu Saka ve Elif Mura “Irak Kırsalda Bakım Krizleri: Çanakkale/Ayvacık Yukarıköy ve Kızılkeçili Üzerine Bir Araştırma”
Şirin Tekeli Araştırma Teşvik Ödülü 2022 Sonuçları
İlkay Özküralpli, “Bir Bir-aradalık Tahayyülümüz Var mı? Otostopun Cinsiyetli Halleri”
Özden Senem Erol, “Kent- Kır Muğlaklığında Direnişin Estetiği; Feminist Politik Ekoloji Ekseninde Kadının Çevre Hareketini Mekânsallaştırma Biçimleri”
Mine Egbatan, “Disabled Women in Turkey: Disability, gender and infrastructure in a populist authoritarian state”