İpek Deniz
Yüz yirmi senelik bir geleneğe sahip olan Şişli Etfal Hastanesi taşınmak isteniyor. Hastanenin bölünmesi ve bölgeden taşınarak kapatılması başta kadınlar olmak üzere Şişli çevresinde yaşayanların sağlık hizmetine erişimini zorlaştıracak. Olan biteni kamuoyuna anlatmak ve çözüm üretmek için kurulan Etfal Dayanışması’na destek olalım.
Son zamanlarda bana çok garip gelen bir durum var. Eminim insan haklarından yana kaygı duyan herkes benzer duygular içerisinde. Mevcut iktidarlardan en temel haklarımızı korumak için bitmek bilmeyen çabalar sarf etmemiz gerekiyor. Sağlığa kolay, hızlı erişim hakkı. Önce Çapa Tıp Fakültesi, ardından Cerrahpaşa, şimdi Şişli Etfal.
Yıllardır depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile taşınması planlanan hastane sağlıkta dönüşüm politikaları, şehir hastaneleri, rant vb gerekçelerle hızlandırılmış durumda. Başta tamamının Seyrantepe’ ye gideceği konuşulan hastane, sonradan Sarıyer ve Seyrantepe olarak ikiye bölündü. Hızlıca yazılan ama pratikte yaşayınca zorlukları olan bu süreç, sağlık hakkı, sağlığa erişim hakkı, çalışanların bilgilendirilmemesi vb birçok krizi beraberinde barındırdı. Vakıf arazisi olan koca alanın ne olacağı ile ilgili net bilgi kimse tarafından verilmiyor. Bir sağlık turizmi lafı aldı başını gidiyor. Bu sağlık turizminin Şişli ve civar bölgedeki yaşlı nüfusa da, yoksullara da hizmet etmeyeceği çok açık değil mi?
Şişli Etfal 122 yıllık sağlık hizmeti geleneğini çok ciddi emeklerle ören, yıllarını daha nitelikli sağlık hizmeti için adayan binlerce sağlık emekçisinin eğitim yuvası ve Türkiye’nin de ilk çocuk hastanesidir. Bu durum önce kurumdan eğitim alanları rahatsız etti. Bütün branşların bir arada olduğu bir yerde eğitim almak kıymetli bir durumdur. Gittiğiniz yere bu deneyimlerle gitmek te halk sağlığı açısından kıymetlidir. Oluşturulan sağlık hizmetinin niteliği, yıllarını bu uğurda harcayan eğitim sorumluları tarafından da ciddi tepki ile karşılandı. Yan dal branşları ile köklü bir tarihi olan Etfal hastanesi, Türkiye’ nin her yerinden gelen hastalara ev sahipliği yaptı. Tanı konulamayan birçok hastalık özellikli birimlerin varlığı ile tedavi ediliyor.
Çalışanlar arasında yaşanan sıkıntılarla ilgili şunları söyleyebilirim; yıllarca bu hastanede sağlık hizmeti verenler hastaneye yakın yerlerde ev kiralamış ya da almış, çocuklarının okulları, kreşleri, kendi sosyal hayatlarını bu konuma göre planlamışlar. Sağlık alanı kadın ağırlıklı çalışanlardan oluşuyor. Dolayısı ile çocuk bakımı, ev-iş mesafesi ona göre planlanmış ki yükleri azalsın. İki senedir ne olacak, biz nasıl yapsak kaygısı ile yaşıyorlar, net bir tarih verilmiyor hâlâ çünkü. Okul kayıtları başlayınca özellikle çocuk sahibi olan çalışanların kaygısı iyice arttı. Tabi kimin umurunda?
Hem çalışanlar hem hastalar zorda
Şişli Etfal pandemi sürecinde en çok tayinin yapıldığı hastanelerden biri oldu. Bu kadar uzun süren belirsizlik hem yordu hem de beraberinde gerginliği arttırdı. Tabii ki buna maddi kayıplar da eklendi. Çalışanlarının ısrarla karşı çıktığı performans, zaten yok denecek kadar azken, Sarıyer’e taşınma ile birlikte tamamen kesildi. Sağlık emekçileri mi istedi taşınmayı ekonomik sıkıntıya düşen onlar olsun? Taşınma süreci ile ilgili yapılan tek açıklama; başhekimlik ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bakanlığın kararı ile yapıldığıydı. Herkes kendinden atıp, en uzak muhatapta yönlendiriyor bütün tepkileri. Ne maddi ne manevi yaşanan hiçbir sıkıntı gündemlerinde değildi. Sağlık çalışanlarının sürece bakışı ile halkın bakışı çok farklıydı. Hastanenin bölünmesi Etfal için ciddi bir kayıp. Bütünlüklü, tek bir mekândan alınan sağlık hizmeti hem hasta için hem takibini yapan herkes için kıymetli ve önemli bir durumdur. Özellikle asistan hekimler, bir Sarıyer’de bir Şişli’de nöbete gitmek zorunda kaldılar. Eğitimleri çok aksadı, sosyal hayatları etkilendi, hastaneye yakın tutulan evlere mesafe eklendi. 36 saat aralıksız çalıştıklarını düşününce çok ciddi bir sıkıntıya neden oluyor.
Etfal Dayanışması tam da bölünme lafı dolaşmaya başlayınca ortaya çıktı. Çünkü yıllardır konuşulan taşınma, Sarıyer’de hazır binanın varlığı ile netlik kazanmaya başlamıştı. Artık gündemde sadece taşınma değil bölünme de vardı. Etfal Dayanışması bu süreçte pek çok eylem ve etkinlik yaptı. İl Sağlık Müdürlüğü, başhekimlik, Şişli Belediye Başkanı ile görüştüler, stantlar kurulup imza toplandı. Şişli’nin pek çok sokağında, hastane önünde eylemler yapıldı, pazarlarda, sokaklarda bildiriler dağıtıldı, çevre esnaf camlarına aylarca afiş astı.
Ütü masasından stant yaptılar
Bütün bu tepkiler üzerine İl Sağlık Müdürlüğü hastaneye gelip açıklama yapmak zorunda kaldı. Bu açıklamada yerinde yapılandırma ile ilgili hiçbir şey yoktu. Hastane girişinde kurulan masalar ile binlerce insana ulaşıldı. Sağlık hizmetlerinde erişilebilirliğin önemi ve buna bağlı yer seçiminde toplumun ihtiyaçları doğrultusunda hareket edilmesinin gerekliliği anlatılmıştı. Yerinde yapılandırmanın hem sağlık hakkına erişim konusunda önemli olduğunu hem de daha çok ağaç katliamına sebep olmayan daha makul, kar amaçlı yaklaşımlardan uzak bir yöntem olduğunu anlattık. Tabi bütün bunlar dayanışma ağında bulunan gönüllülerin yarattığı imkanlar dahilindeydi. Masa bulamayan kadınların en son ütü masasını aşağıya indirip imza toplamaya devam etmeleri herkesin yüzünde gülümsemelere sebep oldu ama umut vericiydi.
Elbette depreme dayanıksız, eski, temiz olmayan alanlarda çalışmak sağlık hizmeti almak kimsenin kabulleneceği bir durum değil. Fakat teknoloji o kadar gelişmişken, alan genişliği göz önünde bulundurularak yerinde yapılandırma çok mümkün iken bu seçeneğin tercih edilmemesi, kâr amaçlı sağlık hizmeti sisteminin net göstergesidir. Seyrantepe’nin zemininin kaydığı, Sarıyer Hamidiye Etfal’ in üç su kaynağı üzerine kurulduğu TMMOB’ un raporunda yer alıyor. Yani şimdi yapılan yerlerin deprem güvenliği garanti mi? Ya da ne zamandan beri deprem güvenliği ile ilgili bu kadar kaygılı oldular? İşin içine ranta uygun mekânlar çıkınca kılıf hızlıca hazırlanabiliyor. Bizim kendimizi güvende hissetmeden çalışmaya devam edeceğimiz bir gerçek. Bunun yanında Şişli, Beşiktaş, Kağıthane çevresinde birçok ilçeye sağlık hizmeti veren kurum ortadan kalkınca burada yaşayan halk tek kamu hastanesi olan Okmeydanı EAH ya da özellere mecbur olacak. Özellerde sağlık hizmeti inanılmayacak rakamlar da, belli bir kesime hitap ediyor tabii ki.
Türkiye’nin ilk çocuk hastanesi, II. Abdülhamit tarafından kurulmuştu. İlk taşınan kısım çocuk ve kadın doğum oldu. Etfal Dayanışması’nın eylemine destek veren oyuncu Nur Sürer ‘ecdat ecdat diyordunuz, kâr olunca ne ecdat tanıyorsunuz ne de başka şey’ dedi.
Sağlık hakkı ihlal ediliyor
En temel hak olan sağlık hakkı, hastaların önce müşteri haline getirilerek, sonra kâr hırsı ile yok edildi. Şehir hastaneleri çok ayrı bir yıkım sağlık hizmetinde, hasta garantili hastaneler. Evet kimse yanlış okumadı. Osmangazi köprüsünde ki mantık ne ise Şehir Hastaneleri de aynı mantıkla işletilecek. Yıllardır dilimizden düşürmediğimiz nitelikli sağlık hizmeti hakkı, gözünü kâr hırsı bürüyenlerin ellerinde yok olup gidiyor.
Sağlık alanında ve sağlığa erişimde nice aksaklık varken şimdi de kent merkezinde hizmet veren Etfal’e geldi sıra. Hem stadın yanına, hem de trafik yoğunluğunun çok olduğu bir bölgeye. Etfal Dayanışması ulaşılabilir, nitelikli sağlık hakkına sahip çıkmaya kararlı. Şişli Kent konseyi, SES sendikası, İstanbul Tabip odası, CHP, HDP, İyi Parti, SOL Parti, EMEP ve birçok sivil toplum kuruluşu beraber hareket ediyor. Yerinde dönüşüm ve bölgenin tam teşekkülü hastane ihtiyacı konusunda hemfikirler. Şimdi hep beraber bunu sağlamanın adımları atılıyor. Şişli ve çevre bölgede birçok kişi bu hastanede doğmuş, bahçesinde oyun oynamış, burada doğurmuş, yakınlarının iyileşmesine ya da vefatına bu mekânda şahit olmuşlar. Yani yıllardır burada yaşayanların tarihinde de önemli bir yeri var hastanenin. Çalışma yaparken çok kişinin ağzından bu cümleleri duyuyoruz ve yüzlerine çöken hüzne şahit oluyoruz.
Etfal Dayanışması’ndan kadınların fikirlerine kulak vermek istedim. Çünkü onlar bütün ailenin refakatçisidir; eş, çocuk, anne, baba, kayınbaba vs şeklinde gider bu ağ. Hastaneye yatışta da onlar vardır hasta yanında, poliklinik kuyruklarında da. Pandemi döneminde de evde, işte artan ev içi emek ve hastalanan herkese bakma yükü de kadına kalmıştı. Yani bu hastanenin erişime zorluğu kadınları başka noktalardan vuracak. İster hasta konumunda, ister refakat eden, anne ya da anne adayı olsun ya da çalışan kadın olsun. Mesafe en çok kadınlarda sağlığını ertelemeyi getirecek, mevcut halde de herkesten, her şeyden zaman kalınca kendilerine bakabilmeleri gibi
Etfal Dayanışmadan Özgür: Ben de kızım da burada doğduk
Etfal Şişli’nin toprağıdır!!!! Doğduğum ve doğurduğum hastane Etfal…
İlk göz ağrım, ilk gözümün nuru!.. diye seven bir anne ve babanın kızı olarak
57 sene evvel Etfal Hastanesi’nde bir Çarşamba günü saat 14.59’da 3.350 gram 52 cm olarak Dr. Alaeddin Yavaşça’nın ellerinde “Geçmesin günümüz sevgilim yasla” şarkısı ile dünyaya gelmişim… İlk çığlığımla Dr. Alaeddin Yavaşça’nın söylediği şarkıya eşlik etmişim…
Benim can özüm, babasının cinifis kızını bundan 41 sene evvel bir Salı akşamı saat 20.39’da 3.250 gr 62cm olan kızımın doğumunu Etfal Hastanesinde bir doktor gerçekleştirdi… Üzerinde dedelerimizin, babalarımızın, annelerimizin ayak izleri, içerisinde ilk çığlıkları son nefesleri vardır!!! KAPATILAMAZ!!!
Etfal Dayanışması Gülşen; Kadınlar için yerinde kalmalı
Biz kadınlar yaşamda o kadar çok bölünüyoruz ki aynı anda birçok şeye yetişmek zorunda kalıyoruz. İşe yetişmeye çalışırken diğer yandan çocuğu okula, kreşe vs. hazırlamak durumundayız. Aktif siyasetin içindeysek bulunduğumuz kuruma vakit ayırmak için ekstra performans harcamalıyız. Bütün bu zorlukların arasında bir de sağlık hakkımıza erişmek için ayrıca yol kat etmek, bütçe ve zaman ayırmak zorundayız. İşte bu yüzden tabii ki Şişli Etfal Şişli’de ve yakın ilçelerde yaşayan/çalışan kadınlar için özellikle yerinde kalmalı. Hem kadınların kendisi hem de etrafında destek olmakla yükümlü hissettikleri bütün kadınlar için.
Ayrıca her yıkım ve yeni inşaat eko sistemi de sarsmakta. Etfal koca bir alan üzerinde bir sürü ağaç var. Hatta yeşil alan/park o kadar az ki bölgemizde bazen refakat için değil bir bankta oturup biraz hava almak istediğimizde bile tercih edebildiğimiz bir alan. Ve orada yaşayan sokak hayvanları, onlarca kedi köpek var. Orası bizim sağlık hakkımız ama bu can’ların da yaşam alanı. Bizim bakımımıza ihtiyaç duymadan yaşayan börtü böceği saymıyorum bile. Ayasofya’nın açılmasıyla oluşan insan kalabalığından psikolojisi bozulan Gli kediyi hatırlatmak isterim.
*psikolojisi bozulan ve yaşamını yitiren Gli kedi
Etfal Dayanışma’dan Gülten; Özel Hastaneye paramız yetmez
Evimize yürüyerek 20 dakika, taksi ile 5 dakika mesafede hastane. Etfal kapanırsa tam teşekküllü devlet hastanesi kalmayacak, şu hali ile bile randevu almak çok zorken nasıl bir kafa ben anlamıyorum. O kadar mesafelere taksilerle mi gideceğiz? Kimse paranız var mı yok mu diye sormayacak zaten. Yaşlı nüfusta çok fazla Şişli de. Özel hastaneler ateş pahası, bizi onlara mecbur bırakamazlar. Bu sebeple yerinde yapılanmalı hastane.
Ben babamı yıllardır götürüp geliyorum, yaşlı. Takibini burada yapıyorduk, o kadar zor olacak ki. Emekliyim ben de babam da. Özel hastanelere bizim paramız yeter mi?
Etfal Dayanışma’dan Mihriban; Hayatımı çalıştığım yere göre planladım
Ulaşılabilirliği kolay, Etfal ruhu güzel çalışanlar bilir. Etfal çalışanıyım. 18 yaşında geldim. Bu hastanede büyüdüm gerçekten. Şişli’ de oturuyorum, kızımın okulu da Şişli’de. Hayatımızı çalıştığımız yere göre planladık yani. 35 yıllık çalışanım, şimdi emekliliğim yaklaştı. Emekliliğimde de Etfal yanımda olsun isterim doğal olarak. Emeklilik demek yaşlılık demek çünkü.
Etfal Dayanışması, Evin; Evimize en yakın hastane
Şişli veya yakın çevresinde yaşayan hamile bir kadınsınız, doğum sancıları aniden başlasa, gideceğiniz en yakın hastane Etfal değil midir? Veya evde iki, üç çocukla yaşayan bir annesiniz. Çocukların başına bir kaza gelse hemen nereye gidersiniz? Emekli bir kadınsınız, eşiniz veya kendiniz bir ev kazası geçirse veya aniden rahatsızlansanız ilk gideceğiniz acil Şişli Etfal’dir. Her bir örnekte 112’yi aradınız, sizi devlet hastanesine götürmek zorunda. Peki bu trafikte dakikalara karşı yarışırken hastane hastane dolaşmak akıl kârı mıdır?
Hasta refakatçileri çoğunlukla kadınlar olur. Evinize yakın bir hastane işinizi ne kadar kolaylaştırır, farkındasınız değil mi? Ekonomik kriz ve pandemi, her durum en başta kadınları vuruyor. İşsizlik, az ücrete boyun eğme gibi… Şimdi de sağlık hakkından en az ve en eşitsiz biçimde yararlanma kadınların payına düşüyor. Bu sebeplerden yerinde yapılandırılmalı hastanemiz.
Etfal Dayanışma’dan Betül; Hastanemiz yerinde yapılandırılsın
Yüzyılı geçmiş tarihi ile sayısız insana sağlık hizmeti vermiş hastanemizi yerinden etmek hem çalışanları hem de hastaları için alınmış çok acı bir karardır. Maalesef hastanelerin devamlı taşındığı, çalışanların devamlı başka hastanelere görevlendirildiği bu yeni sağlık düzenlemeleri tıp eğitimi ve hizmetinde önemli olan hastane ekollerini de bitirmekte. Biz sağlık çalışanları yeni bir hastanede yeniden düzen kurmaya çalışmanın sağlık hizmetini ne kadar aksatacağının farkındayız. Hayatını, düzenini çalıştığı hastane ekseninde kuran, yaşadığı evi ona göre seçen, çocuklarının okulunu buna göre belirleyen sağlık çalışanlarını göz ardı ederek hayatlarını zorlaştıran, yıllarca takip edildiği hastaneyi taşıyarak hastayı mağdur eden bu düzenlemeye son verilmesi, hastanemizin yerinde yapılandırılması gerekmektedir.
Etfal Dayanışması aktivisti Yağmur; Çocukluk aşılarımı burada oldum
Çünkü doğduğumuzdan beri gidip geldiğimiz sağlık kurumu. Çalışanlardan çok memnunum. Kolay ve çabuk erişiyoruz. Gitmesinin asla asla istemiyoruz. Ulaşılabilir sağlık bizim hakkımız. Annemi de bu hastanede kaybettik. İyi kötü birçok anımız var. Çocukluk aşılarımızı bile burada yaptık. Anılarımızın olması bile o kadar incitiyor ki taşınacağı haberlerini. Şişli halkına ceza veriliyor gibi hissediyoruz, ben asla istemiyorum taşınmasını.
Yalova’dan Çağla; Babamı buraya getiriyorum
Babamın bütün tetkiklerini burada yaptık, ameliyatını. Yalova’dan gidip buraya geldik, teyzemin evi yakın diye rahat ettik. Babam kronik hasta tedavisi, tetkikleri devam edecek. Zaten yol çekiyoruz gelirken, şimdi kaldığımız yere iyice uzak olacak. Ya da başka hastanede yeniden takibe gireceğiz. Bu durum da çok yorucu, her şey en baştan başlayacak. Zaten var olan hali ile ambulanslar gecikirken, uzak mesafe olunca ne kadar zor olacak. Ben taa oralardan o kadar üzüldüm ki duyduğumda. Yerinde kalır umarım.
‘Şişli Etfal halkın hastanesidir’ diyor Etfal Dayanışması.
122 yıllık köklü bir eğitim ve araştırma hastanesi olan Şişli Etfal’in, 600 yataklık kapasitesiyle, nitelikli, kamusal sağlık hizmeti veren bu kurumun günde bin hastayı aşan acil servis başvurusu olmaktadır, binlerce hasta da her gün polikliniğe başvurmaktadır. Tam da bu nedenle alınan kararların, planlanan projelerin vatandaşa danışılmadan uygulanmaya çalışılmasını kabul edilir değil. Hastanenin bölünmesi ve bölgeden taşınarak kapatılması durumunda, bölgede yaşayanlar ve çalışanların sağlık hizmetine erişiminin kısıtlanacağını, bölge halkının özel sağlık kurumlarına mecbur bırakılacağı, acil servislere erişimde yaşanacak gecikmeler nedeniyle geri döndürülemez kayıpların yaşanılmasının kaçınılmaz bir durum olacaktır. Pandemi koşullarında artan sağlık hizmeti ihtiyacı Etfal’in Şişli için gerekliliğin önemini bir kez daha gündeme getirdi ‘ diyor Etfal Dayanışması.
