sizin yaş kaçtı?

“İşçi sınıfı, emekçiler genç erkeklerden ibaret değil. sınıf hareketinin kadınları gündemine almasını ite kaka bir ölçüde sağladık ama yaşlı kadınlar yine görünmez halde. hareketin emeklileri ve emekliliğe bile ulaşamamış yaşlı kadınları gündeminin bir parçası yapması gerekiyor.”
Paylaş:
ayşe düzkan
ayşe düzkan
ayseduzkan@hotmail.com

yaz aylarında açık havada düzenlenen müzik festivallerine gidiyorum. izleyenler gaza gelip şişeleri sahneye fırlatır diye, su dahil her türden içecek plastik bardaklarda satılıyor. o bardaklar için çöp kutuları var ama yere atanlar da çok oluyor. hem o plastik bardaklar hem de başka çöpler festival sırasında düzenli olarak toplanıyor, süpürülüyor.

bu işi geçmişte, bir kısmı sahnede çalınan müziği de dinlemek isteyen genç adamlar yapardı. ne zamandan itibaren olduğuna dikkat etmedim ama artık emeklilik yaşını geçmiş erkekler yapıyor bu işi. o yaştaki insanların böyle ek işlere ihtiyaç duyması çok acı.

tuvaletleri de düzenli olarak orta yaş üstü kadınlar temizliyor. daha genç kadınlar için içki ya da yiyecek standlarında çalışma ihtimali var ki o işlerin de çok yorucu olduğunu gözlemliyorum.

hizmet sektörünün bir parçası olan bu işlerde “görüntü” önemli. gözleme yapmak falan gibi, yaşın belli bir güven anlamına geldiği durumlar dışında yaşlı kadınlara yer yok bu sektörde. (oysa avrupa’da yaşlı kadınların da barista, barmen, garson vb. işler yaptığına şahit oldum. feminizmin böyle kolayca görünmeyen, istatistiklere girmeyen sonuçları var.) 

ama sadece bu alanda değil. uzun yıllar anaakım medyada çalıştım. gazetecilik kültür, sebat, dil bilgisi, cesaret vb. birçok nitelik gerektiren bir meslek. muhabir, editör düzeyinde birçok kadın var ama cam tavanın en güçlü olduğu sektörlerden biri medya. yönetim kademelerinde kadınlara çok az rastlanıyor. ve erkekler, yazı işleri masasında, kendilerine rakip olabilecek, tartışabilecek ve ama “gönüllerini gözlerini açmayacak” olgun kadın gazetecileri değil, manipüle edebilecekleri, genç, güzel kadınları tercih ediyor.

yaşlılık ne zaman başlar?

yaşlılığın tanımı kültürlere ve toplumlara göre değişebiliyor. birleşmiş milletler, beklenen yaşam süresinin son kısımlarına yaklaşmak olarak tanımladığı yaşlılığı 60 yaşında başlatırken 2001’de, dünya sağlık örgütü’nün de hazırlayanlar arasında bulunduğu bir raporda sahra altı afrika’da yaşlılık 50 yaşından sonra olarak tanımlanıyor çünkü o coğrafyada yaşam süresi beklentileri düşük.

fakat birçok patron ve müdür açısından kadınlar için yaşlılık kriterleri cazibe ve alımlılık gibi faktörlerle belirlendiği için çok daha genç yaşlarda başlayabiliyor!

bu tercih cinsiyetçiliğin bir başka yüzü.

ama bir yandan da kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor. eşinden illallah demiş kimi kadınlara huzur içinde geçirebilecekleri bir yaşlılık sunan bu durumun östrojenden kaynaklanan sebepleri olduğu kadar erkeklerin risk almaya, içki, sigara gibi maddeleri tüketmeye daha yatkın olmaları da belirleyici.[1]

kendine ait bir maaş

diğer yandan, toplumun ücretli çalışmasını engellediği kadınlar yaşlılıklarında yoksullukla karşı karşıya kalıyor. ömrünü ailesine ücretsiz bakarak geçirmiş bir kadının yaşlandığında da torunlarına bakması bekleniyor. ancak iç ve dış göçle çocukları başka şehirlerde yaşayan anneler bundan muaf olabiliyor. yaşlı bir kadın ücretli çalışmaya ihtiyaç duyduğunda yarı zamanlı, düzensiz ve genellikle ev işlerinin farklılaşmış biçimleri olabilecek işlerde çalışıyor. ömrü boyunca ücretli çalışmamış kadınların kendi emeklilik maaşları olmuyor, her durumda eşlerinin ya da annelerinin ve babalarının sosyal güvencelerinden yararlanıyorlar.

işçi sınıfı, emekçiler genç erkeklerden ibaret değil. sınıf hareketlerinin kadınları gündemine almasını ite kaka bir ölçüde sağladık ama yaşlı kadınlar yine görünmez halde. sınıf hareketinin emeklileri ve emekliliğe bile ulaşamamış yaşlı kadınları gündeminin bir parçası yapması gerekiyor.

bütün bunları, kadın işçi’nin 50 yaş üstü kadınların ücretli emek alanında karşılaştıklari cinsiyet temelli ayrımcılıklar ve çözüm önerileri başlıklı raporu düşündürdü. linki sitede var, okumanızı öneririm.

son olarak şunu hatırlatmak istiyorum. sürekli olarak yaşlılığın berbat bir şey olduğu söyleniyor, insan ölüme yaklaşırken ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının can sıktığı doğru. ama bir yandan da yaşlılık insanın hayatının tatil dönemi, çalışma hayatının sonuna gelinmiş, varsa çocuklar büyümüş, birçok mesele çözülmüş, hesaplar kapanmış, aşkla ilgili konuların kalabalığı epeyce azalmış… kaliteli ve ulaşılabilir sağlık hizmetleriyle düzenli, yeterli bir gelir bu dönemi son derece mutlu geçirmeyi sağlayabilir. okurlarımız arasındaki genç kadınlara yaşlılıktan kaçmamalarını, kendi yaşlılıklarını özenli ve bilinçli bir biçimde inşa etmelerini öneririm.


[1] Bu konuda internette bulabileceğiniz istatistikler var
Fotoğraf: armut

Paylaş:

Benzer İçerikler

“bu 1 mayıs’ta en önemli talebin hem emeklilere hem de asgari ücrete yılda dört kez zam olduğunu düşünüyorum. birinden sermaye, diğerinden devlet sorumlu.”
“mesele yaşlılığın toplumun dışında bir olgu olmayıp herkesin geleceği olduğunun anlaşılması. üstelik, bir ev sahibi olmanın bile git gide daha az emekçinin harcı olduğu günümüzde yaşlılar için elde ettiğimiz her hak aslında emeğin geleceğini de belirleyecek.”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!