Sorunlar çözülmeden okullar açıldı: Fedâkarlık yine kadınlara düşüyor

Öğrenci Veli Derneği Bursa Şube Başkanı Şermin Pank. Özel sektörden emekli, evli, on üç yaşında bir kız annesi. Onunla yeni öğretim yılını, eğitim sisteminin dününü, bugününü ve okulların açılmasıyla kadınların artan iş yükünü konuştuk.
Paylaş:
Ferhan Petek
Ferhan Petek
ferhan.petek@gmail.com
Ferhan Petek    ferhan.petek@gmail.com

Öğrenci Veli Derneği Bursa Şube Başkanı Şermin Pank. Özel sektörden emekli, evli, on üç yaşında bir kız annesi. Onunla yeni öğretim yılını, eğitim sisteminin dününü, bugününü ve okulların açılmasıyla kadınların artan iş yükünü konuştuk.

Öğrenci Veli Derneği kısa adıyla Veli-Der, 2012 yılında İstanbul merkezli olarak kurulmuş bir dernek. 2018 yılında Bursa olmak üzere yirmi üç ilde örgütlenmiş durumda. Dönüştürülme sürecinde, bazı okulların ve sınıfların imam hatipleştirilmesine karşı mücadele yürüten ve okullarını savunan veliler tarafından kurulmuş. Amacı; laik, bilimsel, kamusal bir eğitim sisteminin devamını sağlamak. Yalnızca veliler değil öğrencilerin, eğitime dair söyleyecek sözü olan herkesin ortak mücadele alanı olarak tanımlıyor kendini. Her yaş grubundan gönüllülere ve üyelere açık bir dernek. Bu ülkede eğitim alanında yaşanan sorunları dert edinen, gelecek kaygısı olan ve bugünden bir şeyler yaparak geleceği kurmak isteyen herkese kapılarının açık olduğunu söylüyorlar.

Derneğin Bursa Şube Başkanı Şermin Pank, yeni öğretim yılını ve pandemi sürecini şöyle değerlendiriyor: “Yeni öğretim yılıyla birlikte ücretli çalışan velilerimizin sorunları elbette artıyor. Ancak bir buçuk yıllık pandemi döneminde de bu kadınların sorunları oldukça fazlaydı. Bir kısım veli evden çalışma olanağına sahip oldu belki ama o durum bile kadınlar açısından çok zordu. Bir yandan çocukların bakımı, online eğitimin zorlukları bir yandan ev işleri bir yandan da iş sorumlulukları kadınları çok zorladı. Evde çalışma olanağı olamayan kadınlar çocukların bakımını ya aile büyüklerine bıraktılar- ki bu durum pandemide sağlık sorunlarına da yol açtı- ya da çocuklar evde yalnız kaldılar.  Bu nedenle pandemide pek çok kadın işlerini bırakmak zorunda kaldı. İşyerlerinin kapanması ya da ekonomik daralmalarda her zaman olduğu gibi öncelikle kadın çalışanlar gözden çıkarılıyor. Ama genel olarak kadın velilerin en büyük sorunu çocuklarının okula götürülmesi, alınması ve tam zamanlı olmayan okullara giden çocuklarının evde geçen sürelerini yönetmek diyebiliriz. O nedenle ikili eğitim değil tam zamanlı eğitim kadın veliler için zorunluluktur.”

Ortak çözüm örgütlenmede

Pank, çeşitli etkinlikler ve çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekledikten sonra şöyle devam etti : “Eğitim sisteminde ne yazık ki pek çok sorun var. Eğitimde piyasalaşma ve dinselleşme son 20 yıldır daha da arttı. Dernek olarak üyelerimizle öncelikle bu alanda kamuoyunu duyarlı kılmaya yönelik toplantılar, sempozyumlar, çalıştaylar düzenledik. Öğrencilerin velilerin sesi olmaya çalıştık. Kamusal eğitim gözden çıkarılmış durumda. Okullara yeterli bütçe ayrılmıyor. Bu nedenle okullar idarecilerin insafına bırakılmış. Okullar velilerden alınan yıllık bağışlarla döndürülmeye çalışılıyor. Ama bu yeterli değil, MEB’in bütçesinin arttırılmasını ve bunun kamu okullarına aktarılmasını sağlamamız gerekiyor. Özel okullara değil kamu okullarına teşvik ve destek yapılmalı. Dernek olarak kamusal eğitimi herkes için eşit ve parasız eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Bir diğer sorun da dinselleşme. Çocuklarımızı tarikatlardan, cemaatlerden korumamız gerekiyor. Velilerin bir kısmı bilmeden ya da başka seçeneği olmadığı için çocuklarını evlerine yakın bir yurda ya da sözde eğitim kurumuna gönderiyor. Bu kurumlarda kamuoyuna yansıyan yansımayan pek çok taciz yaşanıyor. Veliler olarak çocuklarımızı bu gerici odaklardan korumamız gerekiyor. Laik ve bilimsel eğitimden asla vazgeçmeyeceğiz. Geleceğimiz için çocuklarımız için savunmaya devam etmeliyiz.”

Bize biçilen rolleri reddetmeliyiz

Pank, kadınlar olarak ortak sorunlar yaşadığımıza inanıyor. Kadın velilerin, annelerin yaşadığı sorunların da ortak olduğunu düşünüyor. Bu sebeple birlikte mücadele etmenin, yan yana durmanın önemini vurguluyor: “Eğitim açısından değerlendirirsek eğitim alanı aslında kadın ağırlıklı bir alan. Öğretmenlerin çoğu kadın.  Ancak okul yöneticilerinin çoğu erkek. Bu durum toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarından sadece biri. Veliler açısından bakıldığında sınıflarda velilerin çoğu kadınlardır. Çocuğun doğumundan itibaren bakımı sorumluluğu nasıl annelerdeyse okula başladığında da eğitimle ilgili sorumluluk da anneye, kadına yükleniyor. Ücretli çalışan ya da ev kadını fark etmeden okul çağındaki çocukların tüm ihtiyaçları kadına yükleniyor.” Aslında çocuğun yetiştirilmesi için okul döneminde erkeklerin de ortak sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekerek, kadınlara yüklenen bu yükün onların toplum içinde kendilerini bireysel olarak geliştirmesi önünde engel teşkil ettiğini belirterek, devam ediyor: “Dernek çalışmalarında da gördüğümüz en önemli sorun kadınların anne, eş, gelin vs. rollerinin ve sorumluluklarının dışına çıkmakta zorlanması ev, çocuk ve iş üçgeninde sıkışıp kalmasıdır. Oysa kadının her alanda sözü ve varlığı önemlidir. Kadının özgürleşmesi bu toplumsal rolleri reddetmesiyle başlayacaktır. Derneğimizde de kadın üye sayımızı arttırarak daha çok kadınla ortak mücadele etmeyi hedefliyoruz.” diyor.

Pek çok sorun ve sorunlarla açılan yeni eğitim öğretim yılında velileri nelerin beklediğini ise şöyle özetliyor: “Dernek olarak belirlediğimiz soru ve sorunları defalarca MEB ile ve kamuoyuyla paylaştık. Aynı şekilde diğer stklar, sendikalar ve TTB de bunları dile getirdi. Fakat ne yazık ki MEB okullarda gereken önlemleri almış değil. Öncelikle aşağıdaki başlıklar MEB tarafından dikkate alınmalıdır:

  • Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen ek bütçe ayrılmalıdır.
  • Yeterli öğretmen ataması yapılmalıdır.
  • Aşılama yaygınlaştırılmalıdır.
  • Yeterli ek derslik sağlanmalıdır.
  • Tüm eğitim kurumlarında gerekli fiziksel koşullar sağlanmalıdır.
  • Okulların çevrimiçi platformların da yapılan hazırlıklar, alınan önlemler düzenli bir şekilde paylaşılmalıdır.
  • Eğitim alanında alınacak tüm kararlar alanın özneleri ile birlikte kararlaştırılmalıdır.”

Sürdürülebilir bir eğitim istiyoruz

Pank’ın son mesajı da hem Veli-Der başkanı hem bir anne hem de bir veli olarak tüm velilere: “Veliler olarak yeni öğretim yılında sürdürülebilir eğitim istiyoruz. Artık okulların kapanmasına tahammülümüz yok. Çocukların ve velilerin çaresiz bırakılmasını istemiyoruz. Özel okulların yaptığı gibi devlet okullarında da geçen dönemlerde yaşanan öğrenim kayıpların telafi edilmesini bekliyoruz. Öğretmenlerin okul çalışanlarının ve 12 yaş üstü çocuklarımızın aşılanmasının tamamlanmasını istiyoruz. Bir veli olarak; çocuğumun ve tüm çocukların anayasal hakkı olan sağlıklı bir ortamda eğitim alma hakkını savunuyorum. Ve tüm velileri, çocuklarımız için, geleceğimiz için laik, bilimsel ve kamusal eğitimi savunmaya davet ediyorum.”

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!