Sözleşme yürürlükte mücadeleye devam!

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı günden bugüne sözleşmeyle ilgili verdikleri mücadeleyi Kadınİşçi’ye anlattı…
Paylaş:
Haber Merkezi

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı günden bugüne sözleşmeyle ilgili verdikleri mücadeleyi Kadınİşçi’ye anlattı…

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın iptali için mücadele sürüyor. Türkiye’nin dört bir yanında, her yaştan, farklı kesimlerden ve meslek gruplarından kadınlar sözleşmeye ve yaşam haklarına sahip çıkıyor. Bu mücadelede aktif bir rol oynayan hukukçu kadınlar da sözleşmenin bu şekilde feshedilemeyeceğini, hâlâ yürürlükte olduğunu, kararın iptal edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Biz de hukukçu kadınlarla İstanbul Sözleşmesi için verdikleri mücadeleyi konuştuk. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden Av. Seda Atagül Kebabcı ile Av. Arzu Aydoğan, sözleşmenin imzalandığı günden bugüne yaptıkları çalışmaları anlattı:

“İstanbul Sözleşmesi konusunda uygulamadaki sorunlar, sözleşmenin bilinirliğinin artması ve uygulanmayan maddelerin uygulanması için sözleşmenin imzalanmasından bu yana birçok çalışma yaptık. Bu yazı vesilesiyle bu çalışmaları siz değerli Kadınİşçi okurları ile paylaşmak istedik.

  1. Merkezimizce rutin olarak hazırlanan 8 Mart Dergisi, 2019 yılında “İstanbul Sözleşmesi“ temasıyla yayımlandı. İstanbul Sözleşmesi’nin tam metni ile Grevio Değerlendirme Raporu, TBMM KEFEK Raporu ve birçok değerlendirme yazısının yer aldığı dergi içeriğine aşağıdaki linkten ulaşılabilir: https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/kitaplar/doc/8MART2019-BROSUR.pdf

Benzer şekilde  “İstanbul Sözleşmesi Kadını Şiddetten Koruyor “ başlıklı bir broşür basıldı. (https://www.istanbulbarosu.org.tr/HaberDetay.aspx?ID=16265 )

2021 yılında da 8 Mart Dergimiz “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” temasıyla yayımlandı. https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/kitaplar/doc/8MART2021BROSUR.pdf

Dergiler, broşürler merkezimizce katılım sağlanan toplantılarda, konferanslarda, baro odalarında ve çeşitli kurum ve kuruluşlarda dağıtıldı.

  1. Özyeğin Üniversitesi Kadın Çalışmaları Kulübü’nde, Türk Alman Üniversitesi Pro Bono Hukuk Kulübü’nde, Ankara Üniversitesi Fikir Platformu tarafından düzenlenen “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları Zirvesi” temalı sertifika programında,

1.Bölge İstanbul Eczacı Odası tarafından düzenlenen “Hayatın ve Şiddetin Neresindesin?” konulu konferansta, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dinamik Gençlik Kulübü’nce düzenlenen “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır mı?”  konulu seminerde İstanbul Sözleşmesi anlatıldı.

İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi’nde stajyer avukatlarımıza, Şişli Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde ve Sosyal Destek Müdürlüğü’nde çalışan sosyal hizmet uzmanlarına, Adalar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanlarına, İstanbul Ticaret Üniversitesi “Girişimcilik Kulübü” üyelerine, Türkiye Hukuk Öğrencileri Birliği’ne, Medipol Tıp Öğrencileri Birliği’ne, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi öğrencilerine, Law Tudent Grubu’na, İzmir İleri Teknoloji Enstitüsüne, İstanbul Üniversitesi Hukuk Atölyesi Kulübü İnsan Hakları Komisyonu’na, Selçuk Üniversitesi “Girişimcilik ve Kariyer” grubuna, Ankara Üniversitesi öğrencilerine, Ege Üniversitesi öğrencilerine, Toplum Gönüllüleri Vakfı’na ‘İstanbul Sözleşmesi ve Kadının İnsan Hakları’ konusunda sunumlar yapıldı. Ayrıca çeşitli TV programlarında, gazetelerde, sosyal medya ve dijital platformlarda, yetkili kişilerce İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili röportaj vererek ve konuk olarak katılım sağlanarak bilgilendirme yapıldı.

  1. 8 Mart haftasında “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” sloganıyla mor renkli maskeler ve KADAV (Kadınlarla Dayanışma Vakfı) işbirliğiyle hazırlanan beyaz maskeler adliyelerde bulunan baro odalarında dağıtıldı. Ayrıca bu maskeler, talep eden tüm dernek, sivil toplum kuruluşu ve vatandaşlara da dağıtıldı.
  2. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmayan ya da eksik uygulanan maddelerinin ve uygulamadaki aksaklıkların tespitine yönelik alt çalışma grubu oluşturuldu. Bu grup tarafından hazırlanan rapor/bildiri, 8 Mart 2021 tarihli dergimizde (Sf 46) yayımlandı. (Çalışma raporuna 1.maddedeki üçüncü linkten ulaşılabilir. )
  3. İstanbul Barosu tarafından İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nin iptali talebiyle Danıştay’da dava açıldı.
  4. İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı kararıyla feshedilemeyeceğine ilişkin basın açıklaması yapıldı ve TÜBAKKOM (Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu ) olarak sözleşmenin yürürlükle olduğuna ilişkin ortak basın açıklaması yayımlandı.

Mücadeleye devam

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden Av. Kebabcı ile Av. Aydoğan, son olarak İstanbul Sözleşmesi’nin hâlâ yürürlükte olduğunu vurguladı. Avukat kadınlar, “Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Paylaş:

Benzer İçerikler

CarrefourSA Esenyurt depo direnişinin ikinci gününde kadın işçiler Gülşah, Emel, Perizade ve Esra ile konuştuk. Esra “Bugün onlara olanın bize de olacağını biliyoruz,” Gülşah “İçeride can güvenliğimiz yok” Emel “Bir beyaz yakalı bir kadın çalışanı taciz edebilir mi?” Perizade ise “Biz illallah ettik buradan, sesimizi duymaları gerekiyor” diyor.
İzmir’e bağlı Çiğli Belediyesi’nden atılan kadın işçiler 25 gündür Ankara’da CHP Genel Merkezi önünde “İşimizi geri istiyoruz” diyerek eylemdeler. Kadın işçiler seslerini parti yöneticilerine duyurmaya çalışıyor. İzmir’de bıraktıkları çocuklarını düşünmeden edemiyorlar. Yüklerini kadın dayanışmasıyla hafifletmişler.
Toplamda dört kadın işçinin çalıştığı Nazimiye Belediyesi’nde kadınların tamamı işten çıkarıldı. Onlardan biri olan Nihal, belediye başkanının kendisiyle değil erkek kardeşiyle görüşüp “Ablanı işten çıkaracağım, bayanlarla çalışmak istemiyorum” dediğini söyledi.
“Nasıl ki baş düşman Mehmet Şimşek ve onu atayanlar, onun üstündeki ulusal veya uluslararası büyük sermaye ve patriyarkaysa, burada da bizim ev içinde erkeklere karşı bir ideolojik şiddet uygulamamız gerekiyor. Birinci konumuzun bu olması gerekiyor. Muhakkak ki kamunun ve sendikaların bu konudaki görevleri de bizim propaganda konumuzdur ama hayatı ertelemeden dayanışarak hayatımızı değiştirmenin yollarını bulmamız lazım.”
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!