Sur sokakları Suzan’ın mumlarıyla renkleniyor

Diyarbakır'da Sur ilçesinin tarihi sokakları arasında sizi bir anda hoş kokular karşılayabilir. Taşların verdiği ahenk arasından süzülen mum ışığıyla kendinizi ferahlatıcı bir mekanda görebilirsiniz. Burası bir mum atölyesi, atölye sahibi Suzan Erdinç ile işini, atölyesini konuştuk.
Paylaş:
Perihan Kaya
Perihan Kaya
perihan21kaya21@gmail.com
Perihan Kaya perihan21kaya21@gmail.com 

Diyarbakır’da Sur ilçesinin tarihi sokakları arasında sizi bir anda hoş kokular karşılayabilir. Taşların verdiği ahenk arasından süzülen mum ışığıyla kendinizi ferahlatıcı bir mekanda görebilirsiniz. Burası bir mum atölyesi, atölye sahibi Suzan Erdinç ile işini, atölyesini konuştuk.

Küçücük bir atölye olduğuna bakmayın siz içerisi ışıl ışıl. Rengarenk Mumlarla dolu bir dükkan ve atölyenin mistik havası insanı cezbediyor. Merakıma dayanamayıp içeriye giriyorum. Hoş güler yüzlü kadınlar beni karşılıyor. Kadınlarla, Sur ve mumların tarihi üzerine bir kahvaltı eşliğinde konuşmaya başlıyoruz. Sohbet giderek koyulaşıyor.

Mum atölyesi sahibi Suzan Erdinç şöyle anlatıyor kendini: “32 yaşındayım. Aslen Mardinliyim. Ancak İstanbul’da doğup ve büyüdüm. Daha sonra ailemin Batman’a gelmesiyle birlikte ben de buraya geldim. Okul hayatım için tekrar İstanbul’a döndüm. İstanbul’da iletişim bölümünü okudum. Sonra iletişim alanının bana göre olmadığına karar verdim ve Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde konservatuar bölümünü bitirdim. Müzik öğretmeni olarak işimi yapıyorum”.

Sadece al sat yapmak istemedim

Pandemi sürecine dikkat çeken Suzan “Biliyorsunuz pandemi sürecinde insanlar zaten farklılaştı. Ben de o süreçte bir şeyler üretmek istiyordum. O dönem daha atamam olmamıştı. Ama ne yapacağıma karar veremiyordum. Kendimden bir şeylerin olmasını istiyordum. Sadece al-sat yapmak istemedim. Ve o süreçte mum yapmak aklıma geldi. Çok da bu işin sevdalısı falan değildim.”

Evde aylarca kendim yapıp bu işi denedim

Aklıma gelen bu fikir üzerine iki ay boyunca araştırma yaptığını belirten Suzan “Daha sonra İstanbul’a gidip malzeme tedarik ettim. Böylelikle bu işe başlamış oldum. Bu işi öğrenmek için İstanbul’da iki farklı atölyeye katıldım. Ama zaten bu bir süreç ne kadar kursa gitseniz de uğraşmamız gerekiyor. Ben evde aylarca kendim yapıp bu işi denedim. Nasıl güzel olabilir? Hangi kalıpları kullanmak gerektiğini? Bazen aldığım kalıplar kötü çıkıyordu. Kötü çıkanları tespit etmeye çalıştım. Aldığınız malzeme iyi çıkmaya bilir. Bunları tespit etmek, yaptığınız mumun ısısı farklı ve kokusu farklı olabiliyor. Tüm bunlar için evde aylarca bunun denemesini yaptım. Böylelikle güzel mumlar yapmaya başladım.”

Bu atölyeyi kurdum

Suzan asıl mesleği olan öğretmenliğe de vurgu yapmadan geçmiyor. “Ben kendim müzisyenim. Benim ablam da öğretmen ve o da müzisyen, biz bu işi sanat dalı olarak gördüğümüz için açmaya karar verdik. Baktık Diyarbakır’da böyle bir atölyede yok. Yer baktık ve kendi atölyemi kurmaya karar verdim. Yaklaşık yedi aydır atölyemiz faaliyette. Mumların yapına şöyle karar veriyorum. En çok hangi renkler tercih ediliyor. Genelde insanların tercih ettiği renkler pastel renkler oluyor. Ben de ona göre mum yapımına ağırlık veriyorum. Bazen de canım hangi rengi istiyorsa onu yapıyorum. Çünkü mum renklerinin insan psikoloji üzerinde ciddi bir etkisi var. Daha hafif ve pastel renklerin insanlar üzerinde pozitif etkisi var. Örneğin turuncu renk rahatlama, kırmızı aşk çağrışımı yapıyor, mor zengin gösteriyor ve yeşile bakınca rahatlıyorsunuz. Hem kadınlar ilgi duyuyor hem de erkekler bu renklere oldukça ilgi gösteriyor.”

Güzel bir iş yaptığıma inanıyorum

Sur zaten turistik bir ilçe diyen Suzan “Hafta sonları oldukça yoğun oluyor. Hem yerel hem de yabancı müşterilerim var. Kışın yerli insanlar ilgi gösteriyor ama yazın yabancı turistler daha fazla. Atölyemin olduğu mekan kiralık. İlk sene olduğu için dükkanın kendi kendini döndürmesi benim için önemli. İş giderek daha da oturmaya başlıyor. İnsanlar burayı beğeniyor. Gelip sadece mumların ahengine kapılıp fotoğraf çektirenler de oluyor. Sosyal medya üzerinden görüp gelenlerde oluyor. Benim de içim rahat güzel bir şey yaptığım için. Güzel bir iş yaptığıma inanıyorum. Zevkle yapıyorum. Bazen pandeminin en güzel yanı diyorum. Aklıma böyle bir fikir geldiği için. Ben buraya açtığımda daha atanmamıştım. Atanacağım kesindi ama nereye gideceğim belli değildi. Atandıktan sonra üç ay benim için çok yorucu geçti hem öğretmenlik hem bu iş. Baktım atölye kendi kendini döndürüyor. Bir insanı çalıştıracak kadar kazanıyorum. Yanıma bir kadın arkadaş daha aldım. Hafta sonları dükkanı ben açıyorum. Hafta içinde bazı günler geliyorum.”

Mum imalathanesi açmak istiyorum 

İleride mum yapımına ilişkin bir imalathane açmak istediğini belirten Suzan “Şu an yaptığım her şeyi elle yapıyorum ve kendim yapıyorum. Kosgeb’e başvuru yaptım. Kabul olursa seri bir şekilde mum üretmek ve üretimi artırmak istiyorum. Böylelikle sosyal medya üzerinden de satış yapabileceğim” Kadınların yaptığı her iş güzel diyen Suzan “Kadınların yaptığı her şey çok güzel. Bu sokakta iki kadın esnaf var. Kadınlar üretmeli. Zaten insanlar üreterek var olabilir. Üretmek kendini çok iyi hissettiriyor. Ben buradan gelen parayı çok umursamıyorum. Çünkü kendimi mutlu hissediyorum. Kadınların ekonomik olarak da kendini keşfetmesi gerekiyor. Ancak o zaman var olabilirler”.

.

Mumun tarihçesi

Mum, Mısır ve Girit’te bulunmuş en az 5 bin yıllık şamdanlardan anlaşılabileceği üzere, Antik Çağ’ın ilk buluşları arasındadır. Orta Çağ’da Avrupa’da kullanılan mumlar, don yağından yapılmaktaydı. 1292 yılına ait bir vergi listesine göre, Paris te 71 tane mum yapımcısı yaşamaktaydı. 1800’lü yıllarda Fransız kimyacı Michel-Eugene Chevreul, yağdaki gliserinden yağ asidini ayırarak daha kaliteli mumların yapımında kullanılan stearik asidi üretti. Daha sonraları ise mum malzemesi yapmakta yeni işlemler öğrenildi. Stearik asitten ayrı, iki önemli malzeme daha bulundu. Bunlar, ispermeçet balinasının kafa boşluğundan elde edilen ispermeçet ve petrolün bir yan ürünü olan parafindir. Bu buluşlardan sonra parafin ve stearik asitle hazırlanan karışım, mumun temel malzemesi haline geldi.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!