TGS’den 25 Kasım bildirisi: Sözleşmeden Vazgeçmiyoruz

İstanbul Sözleşmesi cinsiyet ve cinsel yönelim temelli şiddete maruz kalan herkesin güvencesidir. Ondan vazgeçmiyor ve yaşama hakkımıza sahip çıkıyoruz
Paylaş:
Haber Merkezi

İstanbul Sözleşmesi cinsiyet ve cinsel yönelim temelli şiddete maruz kalan herkesin güvencesidir. Ondan vazgeçmiyor ve yaşama hakkımıza sahip çıkıyoruz.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBT+ Komisyonu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü için basın bildirisi yayınlayarak, “İstanbul Sözleşmesi cinsiyet ve cinsel yönelim temelli şiddete maruz bırakılan herkesin güvencesidir, YAŞAMA HAKKIMIZIN güvencesidir. Bizler TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak bu hakkımıza sahip çıkıyoruz.” dedi.

Bildiride gazeteciler, bazı medya organlarında kimi gazetecilerin İstanbul Sözleşmesini “fesat sözleşmesi” olarak değerlendirerek sözleşmenin dilini ve amaçlarını çarpıtıp kadın ve LGBTİ+ düşmanı çevrelerin sözlerine yer verdiklerine vurgu yaptıktan sonra nefret dilini ve kadın haklarına yönelik her türlü saldırıyı kınadıklarını belirtiyorlar.

Klavye ile mücadele

Ayrıca bildiride İstanbul Sözleşmesinin tartışmaya açmak yerine tüm gereklerinin yerine getirilmesi için acil adımlar atılması gerektiğinin altı çizildi. İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasının; Kadınların ve LGBTİ+ların daha fazla şiddete maruz kalması, eril dilin yaygınlaşması, kadınları anne ve eş başlığı altında aile içine hapseden anlayışın sürdürülmesi anlamına geldiğini vurgulayan, TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu, kendilerinin de şiddet haberi yapmak ve eril dile mahkum olmak istemediklerini, bunun için mücadele verdiklerini belirttiler.

Kendilerinin de işyerlerinde, haber yaparken, haber takip ederken  şiddete, mobbinge, tacize maruz kaldıklarını bildiren gazeteciler, meslektaşlarını  kadına yönelik saldırılara karşı kalem ve klavyeleriyle mücadele etmeye çağırdılar.

Paylaş:

Benzer İçerikler

Kadınİşçi olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü etkinliği çerçevesinde 1 Aralık Pazar günü Gebze’de buluştuk. İşyerinde, sokakta ve evde yaşadığımız şiddeti, dayanışmayı, ücretli emek deneyimlerimizi konuştuk. Erkeklerin alınmadığı bir kıraathanede yaptığımız buluşmada öne çıkan mesaj ise “Şiddetin herhangi birimizi bulmaması için her kadının dayanışmanın bir parçası olması gerekli” oldu.
25 Kasım yasaklar, engellemeler ve polis şiddeti ile gelse de kadın ve LGBTİ+’lar bu engelleri aştı, yasakları tanımadı. Kadınlar ve LGBTİ+lar yoksulluğa, kadın cinayetlerine, erkek şiddetinin her biçimine, nefrete, kadın düşmanı politikalara, kayyımlara, savaşlara karşı “Biz hayatı istiyoruz” dediler, “değiştirecek gücümüz var” mesajı verdiler.
25 Kasım’da kadınlar erkek ve devlet şiddetini protesto etmek ve mücadeleyi birleştirmek için sokaklardaydı. Kadınlar eylemlerde “Filistin’deki soykırıma karşı İsrail’le ticarete son” çağrısı da yaptılar. 25 Kasım sendikaların da gündemindeydi.
25 Kasım vesilesiyle, kadın sendikacılarla işyerindeki kadına yönelik şiddet biçimlerini ve sendikaların bu konudaki çalışmalarını, DİSK’e bağlı Genel İş sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu şube başkanı Nazan Gevher Çam Ay ve DGD-SEN genel başkanı Neslihan Acar ile konuştuk.
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!