Yaşasın kadın dayanışması

"Her yerde, her türlü emek hallerimiz" diyerek çıkmıştık yola. İkinci yılımızı doldurduk. Kadın işçilerden, feminist dayanışmadan aldığımız güçle yolumuza devam ediyoruz...
Paylaş:

Kadın İşçi olarak, kadın emeği alanında hak haberciliği yapmak ve feminist politika üretmek için çıktığımız yolda ikinci yılımızı geride bıraktık. Yaş günümüzü, geçen cumartesi günü İstanbul Şişli’deki Nostalji Kitap&Kahve’de dostlarımızla birlikte kutladık.

Farklı işkollarından kadın işçiler ile çok sayıda feminist arkadaşımızın katıldığı etkinlikte, ikinci yılımızda yaptığımız çalışmalara dair değerlendirme metnimizi okuduk. Ardından iki yılımızın küçük bir özeti niteliğindeki videomuzu hep birlikte izledik.

Sonrasında konuklarımız söz alarak Kadın İşçi’ye ve emek alanında feminist mücadeleye dair görüş ve önerilerini dile getirdiler. Etkinliğimiz, halaylar ve sloganlarla son buldu.

İkinci yıl değerlendirmemizi ve videomuzu paylaşıyoruz.

İkinci yıldönümü etkinliğimizden…

İkinci yılımızda neler yaptık?

Bir grup bağımsız feminist olarak “Her yerde her türlü emek hallerimiz” diyerek çıkmıştık yola. İkinci yılımızda da ülkenin ve dünyanın dört bir yanından kadın işçilerin sesini, sözünü haftalık dijital dergimize (kadinisci.org) taşımaya, bu alanda hak haberciliği yapmaya devam ettik. Bu yolla kadın emeği alanında gözden kaçan, görünmez kılınan, yeterince gündeme getirilmeyen sorunları görünür kılmaya, feminist politika üretmeye çalıştık.

Nersoy Tekstil’de, Barutçu Tekstil’de, Acarsoy’da, ETF Tekstil’de, Özsüt’te, Sütaş’ta… Amazon Depo’da, Technomix’de, Salcomp Xiaomi’de, Alpin Çorap’ta, Smart Solar’da, Lezita’da, Asen Metal’de… Ve daha birçok fabrikada hakları için mücadele eden kadın işçilerin eylem ve direnişlerine güç vermek için haberler yaptık. Bu direnişlerde kadınların kadın olmaktan kaynaklı yaşadıkları sömürü, eşitsizlik ve ayrımcılıklar ile taleplerinin görünür olması için uğraştık.

Kadınların birçok direnişte en önde yer almasının yanı sıra, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlik ve ayrımcılıkların kadın işçiler tarafından artık daha fazla ve daha yüksek sesle dile getirildiğini gözlemledik. Bu bizi mutlu etti. AKP iktidarının, Saray rejiminin yoğun baskısına karşın geri adım atmayan, sokağı hiç bırakmayan, giderek kitleselleşen ve yükselen feminist mücadelenin bir kazanımıydı bu.

Direniş ziyaretleri, sosyal medya eylemleri…

Direnişteki kadın işçilerin haberini yapmakla yetinmedik, dayanışma eylemlerinde de yerimizi aldık. Bazen Kadın İşçi olarak, bazen içinde yer aldığımız Yoksulluğa Feminist İsyan kampanya grubu ile direnişteki kadın işçileri ziyaret ettik. Bu direnişleri kamuoyu gündemine taşımak amacıyla alanda ve sosyal medyada çeşitli eylemlilikler içinde olduk.

Yalnızca fabrika işçisi kadınların değil; sağlık emekçisi, eğitim emekçisi, belediye işçisi, avukat, mühendis, akademisyen, gazeteci, ev işçisi, market işçisi, tarım işçisi, hal işçisi… Farklı pek çok sektörden kadınların sorunlarını, taleplerini, mücadelelerini aktardık. Farklı işler yapsak da kadın olduğumuz için yaşadığımız ezilme ve sömürü pratiklerinin ne denli birbirine benzediğine dikkat çektik. Tam da bu nedenle birlikte mücadele etmemizin, kadın dayanışmasının önemine vurgu yaptık, “Yalnız değilsiniz, yalnız değiliz” dedik.

Gündemdeki konuların gündeme gelmeyen boyutu: Toplumsal cinsiyet

Emek hareketinin gündeminde olan bazı konuların hiç gündeme gelemeyen bir yanına, toplumsal cinsiyet boyutuna işaret ettik. Tüm sendikalar vergi dilimleri nedeniyle yaşanan adaletsizliğe dikkat çekerken bu adaletsizlikten kadınların daha çok etkilendiğini göstermeye çalıştık örneğin. Şiddet dolu bir evlilikten kurtularak yeni bir yaşam kuran, tek başına çocuğunu büyüten, üstelik kanserle mücadele eden belediye işçisi Hatıra’nın “Vergi ve kesintiler yüzünden topu topu üç ay düzgün maaş alabiliyorum. Devlet bana hiç yardım etmedi, hiç yanımda olmadı” isyanını yazdık.

Tüm yurtta eğitim emekçileri ve eğitim sendikaları Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ve kariyer sınavına karşı ayaktayken, kadın öğretmenlerin ev içi sorumluluklar ve bakım yükü nedeniyle seminerleri bile izlemekte çok zorlandığını, sınava hazırlanamadıklarını ve oluşturulmak istenen kariyer basamaklarının giderek “erkekleşeceği” yönündeki haklı kaygılarını aktarmamız da yine böyle bir çabanın ürünüydü.

Dünyanın her yerinden mücadele deneyimleri

Bazen de tüm dünyada konuşulan ama bizde hiç gündeme gelemeyen konuları işledik dergimizde. Dünya sendikalarını, feminist/kadın hareketlerinin mücadelesini yakından takip etmeye çalışarak yaptık bunu. Ücret şeffaflığı, bir sendika meselesi olarak ev içi şiddet, bakım ekonomisi, sendika içi kadın yapılanmaları, kadın ve LGBTİ+ işçi sağlığı ve iş güvenliği, ILO 190 gibi birçok farklı başlıkta dosya ve haberler hazırlayarak, onlarca makale çevirerek dünyanın dört bir yanından mücadele deneyimlerini okurlarımıza aktarmaya çabaladık.

Kadın işçilerin tarihi

Dünyada ve Türkiye’de işçi sınıfı tarihinin erkeklerce yazıldığını, kadınların görünmez kılındığını biliyoruz. Bu nedenle “Tarihten Sesler” köşemizde, hem dünyanın hem de ülkenin işçi sınıfı tarihinde önemli yer tutmuş, ama kitaplarda adları bile geçmeyen pek çok kadını görünür kılmaya çalıştık, çok sayıda portre yayımladık.

Yalnızca tarihten değildi yayımladığımız portreler. Türkiye’nin farklı bölgelerinden farklı işkollarında çalışan kadın işçilerin hikâyelerine, yaşam ve iş deneyimlerine bolca yer verdik dergimizde. Ayrıca emek hallerimize dair filmler, kitaplar, kültür-sanat etkinlikleri ile feminist örgüt ve akademisyenlerin kadın emeğine ilişkin araştırmaları, analiz yazıları da sitemizde yer buldu.

Ücret çalıştayı

Pandemi sürecinde dünyada iyice belirginleşen, Türkiye’de ekonomik krizle birlikte artan ve derinleşen ücret eşitsizliklerini feminist politika açısından tartışmak amacıyla nisan ayında bir ücret çalıştayı düzenledik. ‘Ücret Eşitsizliğini Konuşuyoruz’ başlıklı toplantıda, farklı sektörlerden 29 kadın işçilerle görüşerek hazırladığımız Ücret Deneyimleri Raporu’nu sunduk; eşdeğerde işe eşit ücret, ücret şeffaflığı, ücret değerlendirme sistemleri gibi konuları tartıştık.

Sol partilerden kadınlarla söyleşiler

Türkiye seçime doğru giderken, kendilerini solda tanımlayan siyasi partilerden kadınlarla, partilerinin kadın emeği politikaları üzerine video söyleşiler gerçekleştirdik. Bugüne dek yayımladığımız altı söyleşide, eşdeğerde işe eşit ücret talebinden iş yaşamında şiddet ve tacize, kadın işsizliğinden sendikaların patriyarkal yapısına kadar kadın emeğine dair birçok konunun bu partilerin ne kadar gündeminde olduğunu, bu konularda nasıl bir politika izlediklerini ve izleyeceklerini anlamaya, göstermeye çalıştık.

Atölye çalışmaları, eğitimler

İkinci yılımızda birçok atölye ve eğitim çalışması gerçekleştirdik. Kadın Emeği atölye serimizde kadın emeği tarihi, feminist dalgalar, cinsiyetçilik, güvencesizlik ile işçi sağlığı ve iş güvenliğini konuştuk, okuduk ve tartıştık. Kadın İşçi’nin ilk yüz yüze etkinliklerini bu atölyeler ve eğitimler sayesinde gerçekleştirdik. Pandeminin izleri hâlâ sürerken yan yana olmanın biz kadınları ne kadar güçlendirdiğini bir kez daha anladık.

Sendikalar ve bağımsız gruplar ile kadın işçi eğitimleri gerçekleştirdik. Bu eğitimlerde işçi hakları, toplu iş sözleşmeleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği ve ruh sağlığımız gibi farklı konularda çalışmalar yaptık.

Dayanışmayla…

Eksiklerimiz, hatalarımız oldu elbette. Bazen deneyimlerimizden çıkardığımız dersler, bazen de feminist yol arkadaşlarımızın yapıcı eleştiri ve önerileri bu eksikliklerimizi görmemizi sağladı. Biz kadın işçilerden, feminist dayanışmadan aldığımız güçle üçüncü yılımıza giriyor, yolculuğumuza devam ediyoruz. Bizi yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ediyoruz. Yaşasın kadın dayanışması!

Paylaş:

Benzer İçerikler

Gösterilecek içerik bulunamadı!
İçeriklerimizi kaçırmamak için e-posta bültenimize ücretsiz abone olun!