Hatay’da depremden etkilenen kadın, çocuk ve LGBTİ+’larla dayanışma faaliyetlerini sürdüren feminist/kadın örgütleri bir araya gelerek Hatay Afet Kadınlar Birlikte Güçlü’yü kurduklarını ilan etti. Defne Sevgi Parkı’nda bugün bir açıklama yapan kadınlar, Afet İçin Feminist Dayanışma’nın organize ettiği ‘Mor TIR’ın İstanbul’dan Hatay’a doğru yola çıktığını da duyurdu.
Kadınlar adına açıklamayı okuyan Selver Büyükkeleş, ilk günden itibaren devletin deprem bölgelerinde insanları ölüme, soğuğa ve açlığa terk ettiğini, şimdi de kendi ihmalkârlığının üzerini örtmeye çalıştığını belirtti.
Rant uğruna yapılan binaların binlerce insana mezar olduğuna dikkat çeken Büyükkeleş, “Biz bu şehirleri birbirimizden aldığımız isyanımız, öfkemiz, cüretimiz ve neşemizle kurmak için buradayız. İlk günden beri devletin üstlenmediği sorumluluğu il il, mahalle mahalle, üniversite üniversite ören biz feministler, sosyalistler, yurtseverler varız. Ne birbirimizden ne örgütlü mücadelemizden vazgeçeriz” diye konuştu.
Sevgi Parkı’nın boşaltılmak istenmesine de tepki gösteren Büyükkeleş, şunları söyledi:
“28 Şubat Salı günü sabah saatlerinde kolluk kuvvetleriyle gelen Vali Yardımcısı ve AFAD, Sevgi Parkı’na girerek burada yaşayanların acilen bu alanı boşaltmasını istedi. Hatta gerekirse zorla buradan bizleri çıkacaklarını söyledi. Arama kurtarma çalışmalarında da buradaki yaşam koşullarının oluşturulması ya da sürdürülmesinde de kılını bile kıpırdatmayanlar, şimdi bizi şiddetle buradan çıkaracaklarını söylüyorlar. Hiçbiriniz burada yokken halk, örgütler dayanışarak buradaki hayatı kurdu. Burada olmaktan, daha güvenli bir alan kurana kadar vazgeçmiyoruz.”
10 acil talep
Büyükkeleş, kadınların acil taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Devletin 24’üncü günü olmasına rağmen şehirde hâlâ elektrik ve su olmadığı için temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bu yüzden ivedi şekilde şehre elektrik ve su verilmeli.
- Tuvalet ve banyoların depremin ilk gününden beri olmaması, özellikle biz kadınların ve çocukların sağlığını tehlikeye atıyor. Acilen salgınların ve genital hastalıkların çoğalmaması için şehrin dört bir yanında güvenli ve temiz tuvalet, banyolar kurulmalı. Halkın erişebileceği hastaneler açılmalı.
- Bu süreçte en temel ihtiyaçlarımızdan olan hijyen kitleri, yaygın şekilde ve sürekli sağlanmalı.
- Yıkımların sürmesine rağmen hâlâ çadıra ulaşamayan binlerce insan var. Halkın çadır ihtiyacı acilen karşılanmalı. Tüm ilçelerde, köylerde, mahallelerde güvenli prefabrik evler, barınaklar kurulmalı.
Sosyo-kültürel-politik dokusunu bozmadan bizlerin öznelliği ile yaşam alanlarımız yeniden kurulmalı. - Bir gecede tek adamın kararıyla kaldırılan İstanbul Sözleşmesi, başta deprem bölgeleri olmak üzere tüm ülkede uygulanmalı. Kadınların yaşadıkları yerlerde erkek şiddetine karşı kolayca ulaşabilecekleri merkezler kurulmalı.
- Depremle birlikte eğitimin filli olarak durdurulması en çok kadınları ve çocukları etkiledi. Şehirlerde acilen eğitim birimleri kurulmalı.
- Akıbeti belli olmayan ve verilmeyen çocukların isimleri ve yerleri derhal açıklanmalı. Bu süreçte tarikatlara ve yurtlara teslim edilen çocuklar acilen halkın şeffaflıkla erişebileceği güvenli yerlere yerleştirilmeli.
- Cinsiyetçi iş bölümü ile kadınlara yüklenen bakım emeği yükü depremde beraber daha da artmış durumdayken acilen kolektif mutfak ve çamaşırhaneler kurulmalı. Kreş ve yaşlı bakım evleri ivedilikle inşa edilmeli.
- Depremin ve kötü yaşam koşullarının yarattığı travma nedeniyle kadınlara her çadır ya da konteyner kentte bir psikososyal destek çadırı/konteyneri mutlaka tahsis edilmeli.
- Bu depremi katliama dönüştüren sermaye egemenliği ve onun bugünkü temsilcisi AKP-MHP iktidarı acilen istifa etmeli ve tüm kurumlar yargılanmalı.
‘Yaşasın örgütlü mücadelemiz’
Bu açıklamanın ardından, Kadınlar Birlikte Güçlü’nün sosyal medya hesaplarından, “Antakya’dan, Hatay Afet Kadınlar Birlikte Güçlü’den gelen sese biz de İstanbul’dan ses veriyoruz. Yaşasın kadın dayanışmamız, yaşasın örgütlü mücadelemiz!” mesajıyla bir video yayımlandı. Videoda yer alan her kadının, Hatay’da yapılan açıklamadan bir bölüm paylaştığı görüldü.
Fotoğraf: Bahar Gök
